24 Mart 2008 Pazartesi

İman ve islam olmak nedir?




İman ile İslâm arasındaki fark nedir?

Ulema-i İslâm ortasında “İslâm” ve “iman”ın farkları çok medar-ı bahis olmuş. Bir kısmı “İkisi birdir,” diğer kısmı “İkisi bir değil, fakat biri birisiz olmaz” demişler ve bunun gibi çok muhtelif fikirler beyan etmişler.

Ben şöyle bir fark anladım ki: İslâmiyet iltizamdır; iman iz’andır. Tabir-i diğerle, İslâmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkıyaddır; iman ise, hakkı kabul ve tasdiktir. Eskide bazı dinsizleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur’âniyeye şiddetli tarafgirlik gösteriyorlardı. Demek o dinsiz, bir cihette Hakkın iltizamıyla İslâmiyete mazhardı; “dinsiz bir Müslüman” denilirdi. Sonra bazı mü’minleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur’âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar; “gayr-ı müslim bir mü’min” tabirine mazhar oluyorlar.

Acaba İslâmiyetsiz iman, medar-ı necat olabilir mi?

Elcevap: İmansız İslâmiyet sebeb-i necat olmadığı gibi, İslâmiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz. Felillâhi’l-hamdü ve’l-minne Kur’ân’ın i’câz-ı mânevîsinin feyziyle, Risâle-i Nur mizanları, din-i İslâmın ve hakaik-i Kur’âniyenin meyvelerini ve neticelerini öyle bir tarzda göstermişlerdir ki, dinsiz dahi onları anlasa, taraftar olmamak kabil değil. Hem iman ve İslâmın delil ve bürhanlarını o derece kuvvetli göstermişlerdir ki, gayr-ı müslim dahi anlasa, herhalde tasdik edecektir; gayr-ı müslim kaldığı halde iman eder. Evet, Sözler, tûbâ-i Cennetin meyveleri gibi tatlı ve güzel olan iman ve İslâmiyetin meyvelerini ve saadet-i dâreynin mehâsini gibi hoş ve şirin öyle neticelerini göstermişler ki, görenlere ve tanıyanlara nihayetsiz bir tarafgirlik ve iltizam ve teslim hissini verir. Ve silsile-i mevcudat gibi kuvvetli ve zerrat gibi kesretli iman ve İslâmın bürhanlarını göstermişler ki, nihayetsiz bir iz’an ve kuvvet-i iman verirler.

Hattâ, bazı defa Evrâd-ı Şah-ı Nakşibendîde şehadet getirdiğim vakit, “Bu iman üzere yaşar, bu imanla ölür, bu imanla diriliriz” dediğim zaman nihayetsiz bir tarafgirlik hissediyorum. Eğer bütün dünya bana verilse, bir hakikat-i imaniyeyi feda edemiyorum. Bir hakikatin bir dakika aksini farz etmek bana gayet elîm geliyor. Bütün dünya benim olsa, birtek hakaik-i imaniyenin vücut bulmasına bilâtereddüt vermesine nefsim itaat ediyor. “Peygamber olarak gönderdiğin kim varsa iman ettik; kitap olarak indirdiğin ne varsa iman ettik; ve bütün bunları tasdik ettik” dediğim vakit, nihayetsiz bir kuvvet-i iman hissediyorum. Hakaik-i imaniyenin herbirisinin aksini aklen muhal telâkki ediyorum. Ehl-i dalâleti nihayetsiz ebleh ve divane görüyorum.

Mektûbât, s. 38

Gay olmak ne demektir?




kaynağından güzel bir derleme :

Kendini gey olarak adlandıran erkekler, gerek cinsel ve gerekse duygusal olarak bir başka erkeğe ilgi duyarlar. Erkeklere duydukları cinsel ilgi kendilerine normal ve doğal gelir. Bu duygular ergenliğe girişle birlikte ortaya çıkar ve yetişkinlik döneminde de devam eder. Kimi eşcinseller kadınlara da ilgi duyabilir. Fakat bu kişiler genellikle, erkeklere karşı hissettiklerinin daha yoğun ve kendileri için daha önemli olduğunu söylerler. Dünya nüfusunun onda birinin gey veya lezbiyen olduğu bilinmektedir. (Kadınlara ilgili duyan kadınlara lezbiyen denir.) Bu, herhangi bir kalabalık grup içinde (mesela okulunuzdaki sınıfta, kantinde veya okul servisinde) birkaç eşcinselin bulunduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, kendisi açıklamadıkça, kimlerin eşcinsel olduğunu söyleyemezsiniz.

Eşcinseller, toplum içinde rahatlıkla karışırlar. Bununla birlikte diğer insanlardan farklı hissederler. Eşcinsel gençler, farklı hislerinin nedenini ilk başta belirleyemeyebilirler. Etraflarındaki tüm delikanlılar kızlardan bahsetmektedir. Bu yüzden kendilerini konumlandırmakta güçlük çekebilirler. Ve bir yetişkinle hissettikleri üzerine konuşmaya cesaret edemeyebilirler.

EĞER EŞCİNSELSEM BUNU NASIL BİLEBİLİRİM?

"İlk kez eşcinsel olduğumu ne zaman fark ettiğimi hatırlamıyorum. Fakat hatırladığım bir şey var o da: bir erkekle beraber olma fikrinin beni her zaman heyecanlandırdığı" Ahmet, yaş 19

"Baştan beri farklı olduğumu hissediyordum. Arkadaşlarım kızlarla ilgilenirken ben erkeklere bakıyor,kendimi onlarla düşünüyordum. İlkokul yıllarıma kadar geri gidiyor bu duyumlarım." Serdar,yaş 22

"Hiç bir zaman kadınlara gerçek anlamda ilgi duymadım. Ergenlik çağına girdikten sonra ise gey olduğuma kesin karar verdim. Sınıf arkadaşlarıma ilgi duyuyor ve neye benzediklerini merak ediyordum." Cüneyt, yaş 18

"Bilmiyorum... O zamanlar düşünmedim de bunu. Hiçbir şeyin farkında değildim. Tek bildiğim beni çekenin erkek bedeni olduğuydu." Umut,yaş 20

" Bir gün ablamın dergilerinden birini karıştırırken, çok yakışıklı bir çocuğun fotoğrafına rastladım ve... İşte o an anladım." Murat,yaş 20

Cinsel arzularınızın neler olduğunun ismini koyamayabilirsiniz. Kendinizi nasıl adlandırmanız gerektiği konusunda acele etmenize gerek yok. Cinsel kimliklerimiz zaman içerisinde gelişir. Buluğ çağına giren gençler, bir yandan vücutları gelişirken, bir yandan da seks üzerine yoğunlaşırlar. Cinsel arzuları o kadar güçlüdür ki herhangi bir kişiye veya duruma gerek kalmadan harekete geçer. Fakat kişi, yaşı ilerledikçe gerçekten kime ilgi duyduğunu çözer. Gerçekten kendini gey hisseden delikanlılar, zaman içerisinde erkeklere olan ilgilerinin netlik kazandığını görürler. Sınıf arkadaşınıza aşık olduğunuzu veya olgun bir erkekten etkilendiğinizi fark edersiniz. Bu deneyimleri haz verici, tedirgin edici veya her ikisinin karışımı şeklinde hissedebilirsiniz.

Genellikle 16 ve 17 yaşlarında geylerin büyük bir kısmı kendilerini nasıl adlandırmalarını gerektiğini düşünürken, bir kısım delikanlılar ise bunu düşünmek için bir müddet bekler. Eğer gey oluğunuzu düşünüyorsanız kendinize şunları sormanız gerekir: Rüya gördüğümde veya cinsel fantezi kurduğumda, kahramanlar erkekler mi oluyor yoksa kızlar mı ? Hiç bir erkeğe ilgi duydum mu? Bir erkeğe aşık oldum mu? Diğer delikanlılardan farklı mı hissediyorum? Delikanlılar ve erkekler için olan hislerim net mi? Eğer bu sorulara net olarak yanıt veremiyorsanız acele etmeyin. Zaman içerisinde daha emin olacaksınız. Ve unutmayın kendinizi nasıl adlandırmanız gerektiğine ancak ve ancak siz karar verebilirsiniz.

İLETİŞİME GEÇMEK

Kendinizi, daha fazlasını keşfetmek için hazır hissediyorsanız işe okuyarak başlayabilirsiniz. Eğer rahatsızlık duymuyorsanız, kütüphane görevlisinden cinsellikle ilgili kitapların bulunduğu bölümü sorun. Eğer kütüphanenizde cinsellikle ilgili yeterli kitap bulamazsanız, büyük kitap evlerinin cinsellik bölümlerini tarayabilir veya internet aracılığıyla yurt dışından sipariş verebilirsiniz. Ve lütfen dikkat edin, eşcinsellikle ilgili kitapların tümü destekleyici değildir. İnternet yoluyla eşcinsel organizasyon ve topluluklarla iletişime geçin. İletişime geçtiğiniz topluluk size doğrudan yardımcı olabileceği gibi,sizi,size yardımcı olabilecek başka organizasyonlara da yönlendirebilir. Hatta kentinizde bir araya gelen eşcinsel gençler de bulunuyor olabilir.

Unutmayın, oradaki eşcinseller de bir zamanlar sizin bulunduğunuz yerdeydiler. İç güdülerinize güvenin. Eninde sonunda sizin gibi hisseden birilerini bulacaksınız.

"İlk kez bir başka eşcinsel ile karşılaştığımda, hem heyecanlı, hem endişeli, hem kaygılı ve hem de neşeliydim. Tarif edilemez bir şekilde, yalnız olmadığımı öğrenmenin mutluluğunu yaşıyordum. Benim gibi birisi daha vardı. Ne ile karşılaşacağımı bilememenin verdiği bir kaygı yaşıyordum fakat ilk karşılaşmanın ardından bu endişeler yerini bir gevşemeye ve rahatlamaya bıraktı." Necmi, yaş 22

"Yalnız değildim!En azından bir daha vardı!Beni anlayabilen biri! Yanımdaydı! Konuşuyorduk. Ağlamaya başlamıştım." Sedat,yaş 23

" İlk kez bir başka gey ile buluştuğumda müthiş rahatlamış hissettim kendimi. İnanamıyordum. Bir başka gey ile iletişim kurmuştum. Kendimi mutlu hissediyordum. Ama aynı zamanda da ürküyordum. Sonunda herhangi bir şey yapabileceğimi veya söyleyebileceğimi ama bunun üzerine düşünmeyeceğimi fark ettim." Ahmet, yaş 19

"Uzun zamandır birbirimiz biliyorduk aslında. Ama bir türlü konuşmamıştık bunu. Sonra bir gün bana "ben eşcinselim" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim o an. Ağlamaya başladı. Ben de ağlamaya başladım. Nedenini bilmiyordum." Mustafa, yaş21

SEKS YAPACAK MIYIM?

Cinsel yönden sağlıklı bir kişi olmak, açılma sürecine bağlıdır. Şu an seks yapma fikri sizi ürkütüyor olabilir. Bu herkes için normaldir. Hiç kimse hazır olmadan seks yapmaya başlamamalıdır. Hazır oluncaya kadar, fantezi kurmayı ve mastürbasyon yapmayı tercih edebilirsiniz. Seks, birbiri ile ilgilenen iki yetişkin kişi arasında olmalıdır. Doğru anın ne zaman olduğuna ise ancak siz bilebilirsiniz. İster heteroseksüel olsun ister eşcinsel, herkes farklı şekilde seks yapar. Eşcinsel erkekler , mastürbasyon yapmak ( tek başına veya bir partnerle birlikte), oral seks, anal ilişki, öpüşme, coşkuyla kucaklama, masaj yapma ve güreşme gibi geniş bir yelpazede cinsel pratikler uygular. Unutmayın kiminle ne yapacağınıza karar verecek olan kişi sadece sizsiniz.

PEKİ YA AIDS?

Aktif bir cinsel yaşantısı olan herkes, AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda dikkatli olmalıdır. Eşcinsel olmanız sizi AIDS yapmaz, ancak kimi riskli davranışlarda bulunmanız AIDS'e yol açan virüse yakalanmanıza neden olur. AIDS tedavi edilemez ancak önlenebilir.

AIDS'E YAKALANMA RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Korunmasız anal ilişkiden uzak durun. Anal ilişki, AIDS'e neden virüsün en kolay bulaşma yollarından biridir. Bu yüzden her ilişkide muhakkak prezervatif kullanın.Prezervatifi, oral seks yaparken de kullanmalısınız. ( Eğer kadınlarla birlikte oluyorsanız vajinal seks sırasında da prezervatif kullanmanız gerekir)Kullanma tarihi geçmemiş ve hasar görmemiş lateks prezervatifler kullanın. Prezervatifi ısıdan ve nemden uzak bir yerde muhafaza edin. ( Cüzdanınınz prezervatifi saklamak için uygun bir değildir.) Her prezervatifi bir kez kullanın. Rezervuarlı prezervatif kullanmaya çalışın. Prezervatifin ucundaki baloncuğu parmaklarınızla sıkıştırarak, prezervatifi sertleşmiş penis üzerine yerleştirin ve sıvazlayarak penis üzerine geçirin. Prezervatifin ucundaki baloncukta hava kalmadığından emin olduktan sonra baloncuğu bırakın. İlişki sırasında muhakkak su bazlı kayganlaştırıcılar kullanın. Vazelin, el kremi, masaj yağı gibi maddeler kullanmayın. Bunlar kimyasal özelliklerinden dolayı prezervatifin zarar görmesine neden olabilir. Su bazlı kayganlaştırıcılar sadece eşcinsel ilişkiler için değildir. Aynı kayganlaştırıcı, vajina kuruluğu gibi durumlarda heteroseksüel çiftler tarafından da kullanılmaktadır. Aynı prezervatif gibi, su bazlı kayganlaştırıcı satın alırken de eşcinsel olduğunuzu açığa çıkmış olmazsınız.Boşalma sonrasında dışarıya meni sızmasını engellemek için, sertliğini kaybetmeden penisinizi çıkarın. Bu sırada prezervatifin kaymasını engellemek için, prezervatifi alttan elinizle tutun. Eğer yanınızda prezervatif yoksa öpüşme, şehvetle kucaklama, masaj yapma ve mastürbasyon yapma gibi penetrasyon içermeyen cinsel aktiviteleri tercih edebilirsiniz. ( Mastürbasyon sırasında deride çatlaklar olmamasına dikkat etmek gerekir)

KENDİNİZİ SEVMEYİ ÖĞRENİN

"Kendimi tam olarak tanımlamam zaman aldı tabii. "Kendimle tanıştım, savaştım,barıştım" diyorum şimdi soranlar. Kolay olmuyor tabii. Hele eşcinselliğin bu kadar yok sayıldığı bir toplumda." Serdar yaş 22

"Ailem bir yandan arkadaşlarım bir yandan... Ama içimden gelen sese kulak vermemezlik edemezdim. Hem insan ben eşcinsel değilim diyince değişmiyor hiçbir şey. Şimdi o günleri düşününce gülüyorum yalnızca. Eşcinselliğimi seviyorum." Bülent yaş 25

"Teyzem lezbiyendi ve ben gey olduğumu fark etmeden önce, teyzemden eşcinsel olmanın kötü bir şey olmadığını öğrenmiştim." Aykut yaş 19

"Gerçekleri kabul ettim. Bunun anlamı eşcinsel olduğumu inkar etmemek ve olmadığım biri gibi davranmamak" Ahmet yaş 19

Gey olduğunuzla yüzleşmek o kadar kolay olmayabilir. Sonuçta hepimiz eşcinsellerle ilgili yanlış bilgileri, korkunç fıkraları dinleyerek ve medyada karikatürize edilmiş eşcinsel tiplemelerini izleyerek büyüyoruz. Bunun dışında insanlar bilmedikleri ve anlamadıkları şeylerden korkma eğilimindedir. Bazı kişiler de lezbiyen ve eşcinsellerden nefret eder. Bir çok insan da lezbiyenlerle ve geylerle bir arada olmaktan rahatsızlık duyar.Tüm bütün bunlarla karşılaştıktan sonra hislerinizi değil etrafınızdakilerden, kendinizden bile saklamanıza şaşmamak gerekir.Normal olmadığınızı düşüyor olabilirsiniz. Bu arada diğer insanların sizin duygularınızı öğrenmesini engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Diğer insanların ne düşüneceğini önemsediğiniz için etrafınızdaki diğer eşcinsellerden kaçıyor da olabilirsiniz.Güvende olma pahasına saklanılan gerçekler,kişiye sadece acı ve yalnızlık hissi verir. Kendi duygularınızı inkar etmenin faturası daha ağır olabilir. Bu hislerinizi bastırmak için uyuşturucu veya alkol kullanmış olabilirsiniz. İntihar etmeyi aklınızdan geçirmiş olabilirsiniz. Fakat bunlarla başa çıkmanın en etkili yolu bir yardım almaktır. Eşcinsel grupları ile bu konuda temasa geçebilirsiniz.

KİME SÖYLEMELİYİM?

"En yakın kız arkadaşıma tabii? Hepimizin birer tane yok mu?" Serdar yaş 22

"Yalnızca uzun zamandan beri tanıdığım ve hoşgörü sahibi olduğuna inandığım kişilere eşcinsel olduğumu söylüyorum. Bu kişilerin benim özel yanımı bilmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum" Birkan yaş 18

" Madem ki normalim neden nasıl hislerimi saklayayım? Fakat birisine açılmadan önce bu konuda rahat olduğunuzdan emin olmanız gerekir' Necmi yaş 22

"Ben sadece, beni reddetmeyeceğini bildiğim, kim olduğumu bilerek beni kabul edeceğine ve beni heteroseksüel olmaya zorlamayacağına inandığım kişilere söylüyorum. Etrafımdaki kişileri ilk önce test ediyorum ve ardından onlara söyleme riskini almaya değip değmediğine karar veriyorum." Can yaş 19

"İnsan iki kere düşünmeli. Hayati bir hata olabilir belki açılmak,umulmadık tepkilerle karşılaşabilir insan. Açılmak isteyen eşcinseller arkadaşlara söyleyecekleri insanı iyi seçmelerini öneririm." Suat yaş 20

Gey gençler yaşları ilerledikçe kendileri hakkında daha rahat olmayı öğreniyorlar. İçinizde, derinlerde bir yerdeki sesi dinlemeye ve gey olmanın gerçekte ne olduğunu öğrenmeye başladıkça siz de cinselliğinizle ilgili daha rahat olmaya başlayacaksınız. İşte bu sürece "dolaptan çıkma veya açılma" denir. Açılmanın ilk adımı kendinize gey olduğunuzu söylemenizdir. Bundan sonraki adımda, sizi anlayabilecek birine söyleme ihtiyacı hissedersiniz. Bu kişi bir arkadaş veya bir yetişkin olabilir. Daha sonra ise, gerek arkadaş olmak gerekse daha özel ilişkiler kurmak için diğer gey çocuklarla tanışma ihtiyacı doğar. Kimi gey çocuklar ailelerine de açılma başarısını gösterirler. Ailenize açılmaya veya açılmamaya, açılacaksanız bunun ne zaman olacağına karar verecek kişi yine sizsiniz. Bir çok kişi, buna aileler de dahildir, eşcinselleri anlamazlar ve bu kişilere açılmak zor olabilir. Bu yüzden başlangıçta kime açılıp açılmayacağınıza karar verirken dikkatli olun. Fakat önemli olan kendinize dürüst olmanızdır. Kişinin kendini inkar etmesi zarara yol açar. Buna rağmen kendini kabul etmesi ise yine kendisine kazandırır.

Bir çok çocuk açıldıktan sonra daha sakin, mutlu ve kendinden emin olduklarını ifade ediyorlar.

"İnsanlar ne derse desin, sen normalsin. Tanrı seni böyle yarattı. Eğer dine inanmıyorsan, doğdun ve bir hayatın var ve eşcinsel olman da hayatının bir parçası" Dinçer yaş 19

"İnandığın şey için diren ve nefret üreticilerinin tıraşlarına kulak asma. Kendinden emin ve onurlu ol" Can yaş 19

"Çok zor. Ama önemli olan zoru başarmak. Kendini tanımak ve sevmek gerek önce" Serdar yaş 22

* Bu broşür BAGLY (Boston Area Gay and Lesbian Youth) 'nin yardımıyla Kevin Craston ve Cooper Thompson tarafından yazılmış legato oluşumlar içerisindeki öğrenciler tarafından Türkçe'ye çevirilip,Türkiye şartlarına adapte edilmiştir.

11 Mart 2008 Salı

Eşcinsel Kardeşliği



Eşcinsellik özünde hep yalnızlaştırılmaya çalışılmış bir kavramdır. Homofobikler bir taraftan, kendi eşcinselliğini sadece cinsellik olarak gören Eşcinseller diğer taraftan uğraşmaktadırlar. sonuçta ise olaylar karşısında her zaman mağlup olmaya hazır ve zaten hayata yenik başlayan bir eşcinsellik çıkmaktadır. bu dezavantajın, sorunun sebebi eşcinsellik değil, eşcinselin en olmadık zamanda yalnız kalmasıdır. olay karşısında yalnız avlanmak mağlubiyeti getirmekte ve fırsatlar zararlara dönüşmektedir.

Bunu engellemek yalnızca dayanışma ile olur. birbirini bilen ve birbirini destekleyen ferdlerden oluşan bir topluluk, bireylerinin gafil avlandığı bir olayda soğuk kanlılıkları ve doğru yerde doğru tepkiyi vermeleri ile başarıya yürürler.


pek çok örnek zaten hayatımıza karışıp akmaktadır. Aile eşcinsel oğullarının eşcinsel olduğuna dair somut deliller farketmiştir. Eşcinsel bireyin gördüğü manzara budur. hata ile kendine ait bir ipucunu, hele hele utanması belki de inkar etmesi gereken kimliğinin bir özelliğini sezdirmiştir. Aile bunun karşısında şok geçirip yaşadıkları bu üzüntüden dolayı terbiye etmek için bireye şiddet uygulamaktadırlar. oysa bu sahte perde arkasında gerçekler farklı renkler alırlar. ailenin farketmesi diye bir durum yoktur. aile özellikle de "anne" bilir! Anne evladının eşcinsel olduğunu bilir! Aile evladının gelişen karakterini desteklemek ve özelliklerini kabul etmek zorundadır. evlat, 6 yaşında da olsa 66 yaşında da olsa özel hayatı vardır. onun özeline saygı gerekir. aynı çatı altında olmak yada ailesi olmak özel hayatı üstünde tasarruf yetkisi vermez. Aile evladının eşcinsel olması ile şok geçirmez, öyle görünür. görüntü ise ruhumuzu etkilemez. bu ruhun terbiyeye ihtiyacı elbette vardır. öğretilmeye görgü ve bilgisinin artırılmasına elbette ihtiyacı vardır. bu ise öğretmen gibi hareket ederek yapılır. hissi çıkışlar, azarlar, hatta darp ile terbiye olmaz. eşcinsel çevresi olan bir eşcinsel için bu durum çoğu kere bilinen ve herkesin sessizce onayladığı bir özellik olarak kalır. eğer deşifre olursa zaten eşcinsel dışı çevre, ki buna aile de dahil belli bir mesafe ve ciddiyet araya girdiğinden tenkitler ve tehditler şeklinde değil, sevdiği için ihtar etmek şiddetine düşer.


Uzun yıllar hedefteyken birden aşılmaz bir problem taraflardan birine birlikteliği bitirmek kararını aldırmıştır. olay masaya yatırılınca şok olan sevgili intikam hisleri ile yakın çevreye eşcinsel hayatı ifşa eder. bu şiddet karşısında, intihar da dahil, her şey ümitsizliğin seçenekleri olarak çeşitlenir. yalnız birey herkese ve her şeye karşı güvensizleşir ve içine kapanır. bu duruma bir eşcinsel ruh tahammül edemez. tek başına olmayıp çevresinden kendisine ulaşılabilse, özellikle eşcinsel bir çevre ona destek olabilse, bu durumda bakış açısı değişir. çünkü sevgiliye basit ifadeler bile danışılmadan söylenemez. Sevmek hassaslık getirir. bu hassasiyet eğer sevginin kaybedilmesi sözkonusu ise hırçınlığa dönüşebilir. bunun önünü almak ancak adımlarımızı danışarak atmamızla mümkün olur. eğer çevreye söylenmesi ile karşılaşmışsak, genellikle beklendiği gibi, hıçkırıklara boğulan incinmiş eşcinsel yerine, soğuk kanlı ve meselenin üzerine gitmeden yatışmasına sabreden eşcinsel olmak sonuca götürür. söylenen ne olursa olsun sabırla dinlenmeli, vakit kazanılmalı, Eşcinsel kardeşliğini paylaştığı grupla meselesini pişirip tavrını belirlemeden cevap asla vermemelidir.


bize yakın olan ve bizi biz olarak kabul eden bir yakın çevre, hayat kadar önemlidir. binler örnekler ile ortada olan temel ihtiyaç kalbi aynı duygularla çarpan kişilerin oluşturduğu topluluktur. buna sahip olmayan için yukarıdaki örneklerdeki hatalı taraflar ortaya dökülür. çevresi olanlar ise tüm bu ve benzeri kötü olaylardan yeni kazançlar elde ederek çıkarlar.

6 Mart 2008 Perşembe

Askerlik ve Aile

Eşcinsellik Psikolojide Cinsel kimlik olarak tarif edilir ve bir varyant olarak ifade edilir. Din-i İslamda özeli kendisine bırakılıp, denk ve toplumla bütünleşik dengeli bir hayat tavsiye edilir. toplumsal olarak eşcinselliğin bilinçli ve önyargısız bir şekilde anlaşılması insan hak ve hürriyetlerinde ulaşılacak zirve olarak görünüyor. ama bu zirve için henüz daha yolumuz var. bir yandan önemli adımlar atılıyor öte yandan aşılması gereken yol kestirilmeye çalışılıyor. Eşcinsel kimliği oluşturan tüm değerler her türlü direncin üstesiden gelerek toplum içinde kökleniyor. bu mesafeden mesele yok gibi görünse de uygulmada sevdiğimiz akrabalar ve yakın aile bireyleri sözkonusu olunca sıkıntılı bir belirsizlik başlıyor.

Şüphe yok ki geçmişte kendini ifade etmek çok daha zordu. damgalanmak dışlanmak gibi tepkiler tarihe geçenlerle kıyaslanınca çok hafif kalabiliyordu. bu acı hürriyet, yolu kişinin hür olabilmesi için insan olmasını kafi geldiğini ders veren islamın emirleri ile çeliştiği bile bize söylendi, başa kakıldı, varolan tek tesellimiz dahi elimizden alınmaya çalışıldı. Ümitsizlik karanlıklarında kıvranan bir eşcinselin doya doya hürriyeti yaşadığı döneme giden yolda kendisine de düşen pek çok nokta olduğu ortaya çıktı.

Eşcinsellik medya başta oarak bugün pek çok yerde artık anılabilir olsa da Türk örf ve adeti içinde cinsel kimlik olarak bastırılmaya çalışılıyor. bu baskı karşısında bir eşcinselin anlaması gerekenler var, söylemesi gerekenler var.

Eşcinsellik temel bir ünvan olarak kişiliğimizin tariflerinden birisidir. değişirse, biz, biz olamayız. varlığı bu demektir, uygulanması ise kişisel tercihleri ve seçenekleri ile çeşitlenir. eşcinsel olmaktan korkulmaz, eşcinsel olmuş olmakla lanetlenmiş sayılmaz, eşcinsellik vatan ve din kavramlarından kişiyi uzaklaştırmaz. ama eşcinselliği algılaması uygulaması, yaşama şekli uzaklaştırabilir, ümitsizliğe düşürebilir, çevresi yada kendi şahsiyeti ile ilgili ifadelendirmesinde sorunlara yol açabilir. Böyle olmaması için, eşcinsel ani cevaplar ve çıkışlardan kaçınmalıdır. ailesine iş ve yakın arkadaş çevresine karşı mesafeli ve dugusal olmayan bir bağı olmalıdır. ona destek olup çevreden gelen sorulara doğru cevap vermesine destek olacak kuvvetli ve doğru bir eşcinsel çevre içinde bulunmalıdır.

daha özel örnekler verecek olursak, eşcinsel askere gitmek sorunu ile karşılaştığında tereddüt eder. çünkü kaba saba, bol küfürlü, insan gelişmesine uygun olmayan bir çevre için kırılgan bir ruh, duygulu bir kalp uygun değildir. bu sorunu kaldırmak için bri bahane aradığında ise ailevi konumu ile karşılaşır. "Aile ele güne ne der?" "İbne oğlu askere gitmemiş!" gibi önden arkadan ailesini küçük düşürecek söylenebilecek ifadelere karşı ise mecburen bu sıkıntıyla yüzleşir. öte yandan bu vatan toprağını kanları ile sulamış fedakar şehitlerin üzerimizde varolan geçerli bir hakkı bizim askerlik yapmamızdır. bu sebeple askere öle bayıla, yas figan matem, ümitsizce değil, görev bilinci ve vefa gibi en çok bize yakışan erdemlerle askere gitmelidir. orada ise bu görevin Allah için yapıldığı, şehitlerin hukuku olduğu unutulmamalıdır. askere gitmek demek askerde herşeyi yapmak demek değildir. askere gitmek demek, askerde emir almak ve bu emre şevk göstermek demektir. yani yapabildiğini yapıp yapamadığını amirine arz etmektir. eşcinsellik askere gitmemek için bir sebep değildir. eşcinselliğini rast gele önüne gelenle yaşıyor hatta bunu fotoğraflayabiliyor bu sebeple de askerlik kurumu için sıkıntılı bir birey olduğunu göstermek askere gitmemek için bir sebeptir. zaten yakın dönemde kaldırılan fotoğraflı eşcinselliği belegeleme maddesi buradan çıkmış sonradan kötüye kullanılıp tüm eşcinselliğe malolmuştu. biz eşcinseller, erkek eti değil, bedeni ile kalbi ile hayatı paylaşacağımız kendi cinsimizden sevgili aradığımıza göre buna meyletmeye gerek yoktur.


Bir başka nokta ise aile içinde eşcinselliğimizin farkedilmesidir. bu bize öyle söylenirki sanki birden bir olayla ortaya çıkıveren eşinselliğimizle mahçup aile ortasında yalnız kalıverir ve sevenlerimizi hayal kırıklığına uğratırız. oysa gerçek bundan çok ötedir. küçüklüğümüzden beri farklı yetiştirilmek çevrenin bize bir telkini değil, bizim sevdiğimizi yapmaya adanmış o sevgi dolu çevrenin bize uygun gördükleridir. biz çevremizi doğduğumuz andan itibaren şekillendirmekteyiz. hoşumuza giden durumlara yönlendirmekteyiz. yani bizim eşcinselliğimizi duymaları zaten çoğunlukla belli olan bir özelliğimizin dilden dökülüşüdür. öte yandan böyledir diye ilan etmeye de gerek yoktur. aile gündemini bununla meşgul etmek eşcinseliği yanlış anlamlandırmaktır. özel hayat ile ilgili bir şey herhangibir toplumda ortaya çıkarsa en güzel cevap olabildiğince az tepki vermek, üzerinde durmamaktır. gündemde tutmak, prim yaptığını akla getirerek haksızlığa sebep olur. genelde genç yaşta yada ileri yaşlarda "out" olup, eşcinselliğine çevresi tarafından şahit olunan olaylarda bu tür durumlar ortaya çıkmaktadır. sizi siz yapan tek şey eşcinsellik olmadığı için bu özel durumunuzu insanların konu yapmasından kaçınmak ve gündemden olabildiğince çabuk indirmek gerekmektedir. bu ise üzerine gitmemekle olur. sizin üzerinize gelenlere göstereceğiniz sabır, Allahın nazarı altında olduğundan soğukkanlılık korunarak devam ettirilmelidir.

Unutulmamalıdır ki, doğru hareket ve tepki, hem sevdiklerimizi bize geri kazandırır, hem yaşam kalitemizi artırır.