6 Mart 2008 Perşembe

Askerlik ve Aile

Eşcinsellik Psikolojide Cinsel kimlik olarak tarif edilir ve bir varyant olarak ifade edilir. Din-i İslamda özeli kendisine bırakılıp, denk ve toplumla bütünleşik dengeli bir hayat tavsiye edilir. toplumsal olarak eşcinselliğin bilinçli ve önyargısız bir şekilde anlaşılması insan hak ve hürriyetlerinde ulaşılacak zirve olarak görünüyor. ama bu zirve için henüz daha yolumuz var. bir yandan önemli adımlar atılıyor öte yandan aşılması gereken yol kestirilmeye çalışılıyor. Eşcinsel kimliği oluşturan tüm değerler her türlü direncin üstesiden gelerek toplum içinde kökleniyor. bu mesafeden mesele yok gibi görünse de uygulmada sevdiğimiz akrabalar ve yakın aile bireyleri sözkonusu olunca sıkıntılı bir belirsizlik başlıyor.

Şüphe yok ki geçmişte kendini ifade etmek çok daha zordu. damgalanmak dışlanmak gibi tepkiler tarihe geçenlerle kıyaslanınca çok hafif kalabiliyordu. bu acı hürriyet, yolu kişinin hür olabilmesi için insan olmasını kafi geldiğini ders veren islamın emirleri ile çeliştiği bile bize söylendi, başa kakıldı, varolan tek tesellimiz dahi elimizden alınmaya çalışıldı. Ümitsizlik karanlıklarında kıvranan bir eşcinselin doya doya hürriyeti yaşadığı döneme giden yolda kendisine de düşen pek çok nokta olduğu ortaya çıktı.

Eşcinsellik medya başta oarak bugün pek çok yerde artık anılabilir olsa da Türk örf ve adeti içinde cinsel kimlik olarak bastırılmaya çalışılıyor. bu baskı karşısında bir eşcinselin anlaması gerekenler var, söylemesi gerekenler var.

Eşcinsellik temel bir ünvan olarak kişiliğimizin tariflerinden birisidir. değişirse, biz, biz olamayız. varlığı bu demektir, uygulanması ise kişisel tercihleri ve seçenekleri ile çeşitlenir. eşcinsel olmaktan korkulmaz, eşcinsel olmuş olmakla lanetlenmiş sayılmaz, eşcinsellik vatan ve din kavramlarından kişiyi uzaklaştırmaz. ama eşcinselliği algılaması uygulaması, yaşama şekli uzaklaştırabilir, ümitsizliğe düşürebilir, çevresi yada kendi şahsiyeti ile ilgili ifadelendirmesinde sorunlara yol açabilir. Böyle olmaması için, eşcinsel ani cevaplar ve çıkışlardan kaçınmalıdır. ailesine iş ve yakın arkadaş çevresine karşı mesafeli ve dugusal olmayan bir bağı olmalıdır. ona destek olup çevreden gelen sorulara doğru cevap vermesine destek olacak kuvvetli ve doğru bir eşcinsel çevre içinde bulunmalıdır.

daha özel örnekler verecek olursak, eşcinsel askere gitmek sorunu ile karşılaştığında tereddüt eder. çünkü kaba saba, bol küfürlü, insan gelişmesine uygun olmayan bir çevre için kırılgan bir ruh, duygulu bir kalp uygun değildir. bu sorunu kaldırmak için bri bahane aradığında ise ailevi konumu ile karşılaşır. "Aile ele güne ne der?" "İbne oğlu askere gitmemiş!" gibi önden arkadan ailesini küçük düşürecek söylenebilecek ifadelere karşı ise mecburen bu sıkıntıyla yüzleşir. öte yandan bu vatan toprağını kanları ile sulamış fedakar şehitlerin üzerimizde varolan geçerli bir hakkı bizim askerlik yapmamızdır. bu sebeple askere öle bayıla, yas figan matem, ümitsizce değil, görev bilinci ve vefa gibi en çok bize yakışan erdemlerle askere gitmelidir. orada ise bu görevin Allah için yapıldığı, şehitlerin hukuku olduğu unutulmamalıdır. askere gitmek demek askerde herşeyi yapmak demek değildir. askere gitmek demek, askerde emir almak ve bu emre şevk göstermek demektir. yani yapabildiğini yapıp yapamadığını amirine arz etmektir. eşcinsellik askere gitmemek için bir sebep değildir. eşcinselliğini rast gele önüne gelenle yaşıyor hatta bunu fotoğraflayabiliyor bu sebeple de askerlik kurumu için sıkıntılı bir birey olduğunu göstermek askere gitmemek için bir sebeptir. zaten yakın dönemde kaldırılan fotoğraflı eşcinselliği belegeleme maddesi buradan çıkmış sonradan kötüye kullanılıp tüm eşcinselliğe malolmuştu. biz eşcinseller, erkek eti değil, bedeni ile kalbi ile hayatı paylaşacağımız kendi cinsimizden sevgili aradığımıza göre buna meyletmeye gerek yoktur.


Bir başka nokta ise aile içinde eşcinselliğimizin farkedilmesidir. bu bize öyle söylenirki sanki birden bir olayla ortaya çıkıveren eşinselliğimizle mahçup aile ortasında yalnız kalıverir ve sevenlerimizi hayal kırıklığına uğratırız. oysa gerçek bundan çok ötedir. küçüklüğümüzden beri farklı yetiştirilmek çevrenin bize bir telkini değil, bizim sevdiğimizi yapmaya adanmış o sevgi dolu çevrenin bize uygun gördükleridir. biz çevremizi doğduğumuz andan itibaren şekillendirmekteyiz. hoşumuza giden durumlara yönlendirmekteyiz. yani bizim eşcinselliğimizi duymaları zaten çoğunlukla belli olan bir özelliğimizin dilden dökülüşüdür. öte yandan böyledir diye ilan etmeye de gerek yoktur. aile gündemini bununla meşgul etmek eşcinseliği yanlış anlamlandırmaktır. özel hayat ile ilgili bir şey herhangibir toplumda ortaya çıkarsa en güzel cevap olabildiğince az tepki vermek, üzerinde durmamaktır. gündemde tutmak, prim yaptığını akla getirerek haksızlığa sebep olur. genelde genç yaşta yada ileri yaşlarda "out" olup, eşcinselliğine çevresi tarafından şahit olunan olaylarda bu tür durumlar ortaya çıkmaktadır. sizi siz yapan tek şey eşcinsellik olmadığı için bu özel durumunuzu insanların konu yapmasından kaçınmak ve gündemden olabildiğince çabuk indirmek gerekmektedir. bu ise üzerine gitmemekle olur. sizin üzerinize gelenlere göstereceğiniz sabır, Allahın nazarı altında olduğundan soğukkanlılık korunarak devam ettirilmelidir.

Unutulmamalıdır ki, doğru hareket ve tepki, hem sevdiklerimizi bize geri kazandırır, hem yaşam kalitemizi artırır.

6 yorum:

  1. sizinle birebir görüşmek istiyorum internet üzerinden de olsa. mümkün mü? iletişime geçerseniz çok sevinirim

    YanıtlaSil
  2. hotmailinizi buraya bırakırsanız iletişime geçebilirim...

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. açık isminizle eklediğiniz yorumunuz için teşekkür ederim.

    üniversiteye gitmek yada gitmemek, askere gitmek yada gitmemek, mecburen önünüze konmuş kurumsal hayatlara girmek yada girmemek...

    getirisi çok, riski var, bireylerin özellerinde çözümledikleri, kişinin kendi durumunu değerlendirip, karar aldığı genellenemeyecek durumlar...

    askere gidenler bilirler ki, en tepesinden altına kadar, her yerde ve konumda çalışan yada görevini yapan pek çok eşcinsel işinde gücündeler...

    kenarda oturup eşcinselin böle riskli yerlere girmemesi durumu benim gözlemlerime uymuyor. en olmaz dediğiniz yerlerde nasıl olmuşsa adeta varedilmiş bir eşcinsellik var. ister gizli ister açık, ister belli, ister gizli...

    mesele gitmeye yada gitmemeye özendirmek değil, zaten gidiliyor, gidilmesi durumunda ciddiyetle yapıp, dostlar ve sevdiklerle irtibatla atlatıp, hızla geçiştirip, en az ruhsal hasarla bitirmek, sivil hayat ve ahiret için güzel meziyetler kazanmaktır. götürüleri ile beraber tartıldığında, getirisi herşeye rağmen daha fazladır. zaten kader de buna binaen hala varediyor.

    ben eşcinsel olarak, eşcinsel kimlikte birinin askere gitmek talep ederse, başarabileceğini söylüyorum, destekliyorum, zaten orada varolduklarını biliyorum, gözlemliyorum, onlarca eşcinsel arkadaşımın gayet güzel başarıları ile beraber bu başlığı da başarıp, sivil hayata dönmeleri beni sevindiriyor.

    askerde sivilde yada toplumun herhangi bir kesiminde erkek nüfusun bir arada çalıştığı herhangi bir yerde eşcinseller çalışabilir ve çalışıyorlar. hem varlıkları ile orayı daha yaşanılır ve konforlu kılıyorlar. yeter ki, içsel bir kavga yada ortamdan birisi ile çekişme içinde olmasınlar...

    bu blogun amacı da zaten budur. daha yaşanılır bir dünya ve daha sahiplenilir bir kimlik için katkı sağlamak...

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar... Son 2 yıldır içimi kemiren çok önemli bir sorunla karşı karşıyayım ve kimseye anlatamadım taraflar zarar görmesin diye... 2 yıl önce babamın gay olabileceğini düsünmeye başladım, bu konuda %80 eminim diyebilirim. Fakat ne zaman başladı, evlenmeden öncede varmıydı bilmiyorum. Kendimi açık görüşlü bir insan olarak tanımlardım fakat, babamın bu tarz eylemleri başta sanırım beni çok kızdırdı, kabul etmek kolay olmuyor bu fikri.... Annemi aldattığına mi daha çok kızıyorum, gay olmasına mı onu da bilmiyorum... Annem ise çok dindar biridir. İyi biri olmasına rağmen klasik türk kadını, eşcinsellige ılımlı bakabilecegini sanmıyorum ve babamın durumunu öğrenme durumunda alt üst olabilir, bunu kaldıramayabilir..... Ne yapacağımı gercekten bilmiyorum, tek istediğim ailemin yalanlar içinde olmadan özgür ve mutlu bi hayat yaşaması. Kimse zarar görsün de istemiyorum bu yaştan sonra ikisini de değistirmek mumkun degil çunkü.... Böyle bir sorunla daha once karsılaşan olmuştur muhakkak. Hiç değilse iletişime gecip dertleşmek benim için çok iyi olurdu. Babamı çok seviyorum ve onu daha iyi anlamak istiyorum fakat annemin kırılmasıni da istemiyorum. Lutfen yardım.. Hayatıma devam edemiyorum çunkü.

    YanıtlaSil