1 Eylül 2009 Salı

Uzun Dönem İlişkinin Esasları 3


eşcinsellik henüz toplumda tam yerini alamadığı gibi, kendi içinde de henüz tam bir payda oluşturamamıştır. bu durum ise hem bireysel olarak eşcinsele hem de eşcinsel çiftlere zarar vermektedir.
"eşcinsellik uzun ilişki kaldırmaz."

bu tuhaf ifadeyi yanlışlayan onlarca örnek gösterirsiniz. "ama bunlar dışarıdan ve yabancı ülkelerden" der ve bahane ileri sürer. ülkemden yarım asırlık ilişkiler gösterseniz, yine de kanaati gelmez. halbuki bu şüphecilik bazen bir ömür sevgisizliği netice verir. sanki uzun ömürlü ilişki bizim gençliğimizi emen bir karabasan gibi kabul edilmesi son derece yanlıştır. kucaktan kucağa geçen bir ömrün akibetine bedel, verimli paylaşılan aşkla geçmiş bir ömür ve ebede sürecek bir arkadaşlık kıyas götürmez.

"onlar bulmuş asıl bize lazım"

genel kanaat eşcinsel çiftlerin artık meseleyi halletikleri ve asıl teselli edilmesi gerekenlerin açlıkları ile ortada olan arkadaş çevresi olduğudur. halbuki yalnızığından sıkkın bir eşcinseli teselli etmek kadar çiftlere destek olmak ta gerekmektedir. eşcinsel olmayan çiftleri evlilik belgesi ile devlet, hukuk aileleri ve çevre destekledikleri halde eşcinsel çiftler bu pozitif kuvvetten mahrumdurlar. bu sebeple arkadaş grupları içinde daha çok birlikteliklerin desteklenmesi gerekir. unutmayın ki dağılan her çiftten iki kişi güvensiz olarak topluma döner. her hayal kırıklığı daha güvensiz ve üzüntülü bireyler demektir.

"eğer bittiyse yapılacak şey kalmamıştır."

ümitsizliğin siyahlığını en kötü tasvir eden ifadelerden birisi de eğer ilişki bittii ise yapılacak şeyin kalmamış olduğudur. halbuki aşk tüm bu olumsuzlukları aşacak kadar büyük bir kıymettir. eğer ebedi bir yolculuğun kudsi bir arkadaşlığın biraz manası idrak edilirse uğrunda vazgeçilecek gururun ve vazgeçilecek heveslerin kıymeti kalmaz. eskiden beğenisinin yüsek olduğunu söyleyen ve gençliğini hızla tüketen pek çok kişi bir zamanlar çokça söyledikleri yukarıdaki söz için aslında o zaman yeterli gayreti sarfetmediklerini bugün itiraf etmektedirler. bazısına sevebilmek büyük bir nimet olarak ömürde yalnızca bir kere verilir. onu israf etmeyin. her tartışma ve soğukluktan sonra harcanabilecek basit bir meta' gibi değerlendirmeyin.

ilişkiniz nasıl başlamış olursa olsun bir şekilde bir ömre maledilebilecek bir kapısı vardır. onu bulmakta inat edin. sevgi yalnızca eşcinsellerin değil tüm insanların en temel gereksinimlerinden birisidir. hele bunu karşılıklı paylaşabilecek birisi varsa o zaman değerlendirmeyi çok sıkı yapmamak lazım. herkes bir olmaz.
ömürlük sevgiler dilerim....

6 yorum:

  1. Hangi ebedi birliktelikden bahs ediyorsun..Hz.Lut ile aynı yerde olacağınımı sanıyorsun?

    YanıtlaSil
  2. "el mer'u mea men ehabbe" sırrınca kişi sevdiği ile beraberdir. hem bizim hukukumuzu göstermiş, hem ümmetine şefkati ve sabrına tarih şahit olan Hz. Lut ile elbette aynı yerde olmak dilerim hatta dua ederim. kabul etmek Allah'dan...

    size de dua ederim. istemez misiniz?

    yoksa bir cennet ki orada eşcinsel var, ben orayı da istemem diyenlerden misiniz?

    YanıtlaSil
  3. adsız sen kendini yaratıcı mı sanıyorsun da bizim cennete girmeyeceğimize hükmediyorsun... efendimizin hadisine ithaf ederek : annem benim eşcinsel olduğumu bilse de beni ateşe atmaz :) o zaman RABBİMİZ HİÇ ATMAZ :)) elhamdilillah...
    sen bizi başka ilişkilerle karıştırıyorsun..ah bir bilsen ne mücadeleler veriyoruz... elbette saygı duyardın , ama kişi bilmediğinin düşmenıdır sonuçta...
    (mücadele içinde olanların , RAHMAN'la irtibatı kesmeyenlerin her daim umudu vardır; aynı zamanda korkarız da rızasından uzaklaştıracak davranışlar yapmaktan ) araftabirruh@hotmail.com

    YanıtlaSil
  4. "Erkek olsun, kadın olsun her kim ALLAH’ın varlığına ve birliğine inanmış olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar" (En-Nisa, 124)

    YanıtlaSil
  5. Kur'an kanaatime göre:herkesin anladığı gibi her şeyi dümdüz anlatan bir kitap değil. Bir kere, ne nesir ne şiir. Yani şekli olarak bile bambaşka bir kitap. Hatta sadece yazılı olması hasebiyle kitap; yoksa nazil olduğu günden kıyamete kadar geçerli olacak bir kitap nasıl sabit, statik olabilir? Üslubuyla devamlı soru soran hatta "niye düşünmüyorsunuz" diye bizi tahrik eden bir kitap bizimle devamlı konuşan Allah kelamı. Biz Kur'anı mahfazası içine hapsettikten , duvara astıktan ve sesini kıstıktan sonra ( farklı yorumları ve sahiplerini tekfir etmeye başladıktan sonra ) Kur'anın da maalesef insanlar içindeki görünür parlaklığı azalmıştır. Çünkü: Kur'anı anlamakla mükellef olanlar müslümanlardır. Allah bizi elçisi tayin etmedi mi?
    Kur'an derince, sahasında uzman grupların üzerinde beyin fırtınaları yapılarak, tahlil edilmesi (çıkarılan hükümlerin) tartışılması gereken bir kitap; çünkü ilim sahibi olup da içtihat yapan yanlış da olsa içtihadı sevap alır.
    Neyse bu kadar uzun bir giriş yapmamın iki sebebi var:
    Biri bu ay Kur'an ayı Kur'anı anlamak anlamında iyi değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.İnşallah değerlendirebiliriz.
    İkincisi de hala geçmişteki yorumlar, "ümmetin yanlış üzerinde ittifak etmemiş" olduğu düşünülerek , esas alınıyor. Üçüncü yollara işaret eden ayetler dikkate alınmıyor.
    Blogun yazarına teşekkür ederim. Kendisi için bu güzel,insani gayretlerini sürdürme şevkini kaybetmemesini temenni ederim. Allah yar ve yardımcımız olsun. hakkiarar@yahoo.com

    YanıtlaSil
  6. desteğiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil