23 Eylül 2009 Çarşamba

Okullar başlıyor, ziller çalıyor

En güzel hatıraların yenileri için, eğitimin en güzel basamakları için, ailelerin heyecanı bir taraftan öğrencilerin neşeleri diğer taraftan bir yeni dönem daha başlıyor. tüm ülkem için hayırlı olmasını dilerim.

bu konuda yazmak oldukça zor. çünkü eşcinsellikle ilgili bir blogda öğrenciler deyince nahoş hayaller akla gelebiliyor. toplumda genellikle eşcinsel kelimesini çocuklar için tehlike olarak görmek meyli vardır.

eşcinsel öğretmenlerin bu açıdan işi zor. çünkü memur olarak eşcinsellik suç değil, fakat bir şekilde bilinmeleri onları ciddi bir toplumsal nefretin hedefi haline getiriyor. eşcinsel erkek kendisi gibi eşcinsel bir erkekle hayat boyu mutlu olmak hayalini yaşasa da genel kanı onun çocuklar için tehlikeli olacağını söylüyor. bu toplumsal önyargının değişmesi ise bu tabunun konuşmaya açılması ile mümkün. korkulan adı ile "oğlancılık" yada küçük çocuk düşkünlüğünün eşcinsellikle alakası olmadığı ortaya çıkıp, bilinene kadar gerçeği sürekli ifade etmek gerekiyor.

eşcinsel öğrencilerin işi zor. çünkü insan kendini hatırladığı andan itibaren kendi kimliklerinin varlığını bilir. bu kimlikler bulüğ ve sonrasında hem detaylanır hem şekillenir. eğer eşcinselliğe düşman bir çevrede eğitim alıyorsanız, ördeklerin arasına karışmış çirkin kuğu yavrusu gibi ötekileştirilmekle büyüyeceksiniz demektir. daha kalın zırhlar geliştirip incinmemek, daha iyi yalan söyleyip belli olmamak, daha iyi taklit edip menfaatlenmek temel savunma sistemi haline gelebilir. elbette dikkatli gözler altında bu tavırlar son derece yapmacık ve sıkıcı görünecektir. dilerim bu çirkin kuğu yavrusu o alımlı ve güzel kuğu gibi süzüldüğü güne kadar kendi farklılığından utanmasın ve yerinmesin. bu toplum havuzunda onun yeri başka bir değerli çünkü...

eşcinsel arkadaşı olan öğrencilerin işi zor. çünkü içinden yalnız olduğunu haykırıp dışarıdan ben de sen gibiyim dese de farklı olduğu belli olan arkadaşlarına uzak dursalar onun hüznünü hissederler, yakınlaşsalar onun sevilmek ihtiyacındaki farklılığa şaşırırlar. eşcinsel arkadaşlarını ötekileştirmeden ve onu maceralara iştahlandırmadan ciddi ve teselli eden bir arkadaşlığa teşvik edebilirlerse arkadaş grubu içinde en eğlenceli hatıraları yakalamış olurlar.

eşcinsel ailelerinin işi zor. çünkü daha yakın zamana kadar çocuğu nasıl yönlendirirsen öyle olur mantığı ile doğuştan getirdiği özelliklerini ve Allahın hediyesi olan kimliklerini inkar edercesine sıkı kontrol altına alarak rehabilite edebileceklerini sanıyorlardı. göz hapsi başta olmak üzere her türlü kontrolün ve sınırlandırmanın temel insan davranışında yapıcı bir etkisi olmaz. hatta nefret edilecek bir durumdur. eğer baskı artarsa o zaman kaçak ve illegal ek yöntemleri bulması için insanı zorlamış olursunuz. "doğru ol" derken "eğri olmayı" öğretmiş olursunuz. çözümü ise Kur'an yine ortaya koymuştur. önümüzde uzanıp giden bir yolu tarif ederken önemli olan yolun güzelliğini tarif etmektir, diğer yolları nefret ettirmek değil. diğerlerini kötüleyerek başlayan bir ifade önyargıya işaret eder. hem de gerçek ortaya çıktığında muhatabın saygısı zedelenir. eşcinsellik, güzel bir öğrenci, örnek bir vatandaş ve hayırlı bir evlat olmaya engel değildir. tıpkı üniversite kimliği taşımak ahlaksız olmak anlamına gelmediği ve kötü örnek, örnek olmadığı gibi eşcinsel kimlik taşımak da sizin evladınızdan beklediklerinizin hayal kırıklığı ile size dönmesi anlamına gelmez.

milli eğitim bakanlığının işi zor. çünkü yakın dönemde eğitim boşluğu ile oluşmuş eşcinsel nefretini toplumdan silmek için yapılacak şey çok, eldekiler ise azdır. bireyi birey yapan tüm özelliklerini azami derecede inkişaf ettirip toplumun genel ortalamasını çok daha yukarılara taşımanın birinci adımı bireylerin bireylerle bir araya gelebilmesidir. toplumsal hayatın temeli kişilerin birbirine güven duyabilmesidir. kendini asıl kabul edenin diğerine ihtiyacı vardır. o diğeri sayesinde bu asıl olmaya devam eder. bu sebeple zenginin fakire, yerlinin göçmene, askerin esnafa, etrakın ekrada, izleyicinin sanatçıya ihtiyacı vardır ve karşılıklıdır. dünyada sanatın ve sporun en temel malzemesi görülen eşcinsel ruhun çoktan bu toplumda yerini alıp bu ülkeyi ötelere taşıması gerekiyor. geç kalmış bir toplumun artık harcayacak vakti kalmamıştır.

sonuç olarak bugünlerde ektiğimizi sonraki nesilde biçen bir ülke olarak geleceğe ciddi hazırlanmak ve sevgiyi güzel ekmek gerekiyor...

hayırlı bir yeni yıl dilerim...

4 yorum:

  1. selamlar

    oncelikle kendi kimligimi aciklayarak baslayayim. ben yaklasik on yil oncesine kadar allaha inanan, hemen hemen samimi bir muslumandim. bilirsiniz, butun emir ve yasaklari yerine getirmeye calisan, dinle ilgili hic bir seyi sorgulamamaya ozen gosteren biri. ayrica bir imam hatip lisesinden mezun oldum. i.h.l'lerden mezun olanlarin islami konularda illa ki derin bilgi sahibi olmasi gerektigini zannetmorum ama kisisel merakim dolayisiyla (su an pek izi kalmis olmasa da) dini konularda derinlemesine arastirma yaptim; bu, bir bilim adami merakiyla yapilan bir sey degil, tamamen varolussal bir ihtiyaca cevap vermek arzusundan kaynaklanan bir arayisti. herneyse, anlamissinizdir, yaklasik on yildir butun dini inanclari hayatimdan cikarmakla kalmayip, allahin yada her hangi bir doga ustu varligin var olmadigina ikna oldum. zannedorum beni allahi inkar etmeye goturen baslica amil (islami ve siyasi anlamda, 28 subat, malum) o en heyecanli lise doneminde bir escinsel oldugumun farkina varmamdir. belki o zamanlar bu siteye rast gelip butun makaleleri okusaydim islamla escinselligi bir sekilde bagdastirir ve kendimi sonu allahi inkar etmeye varacak o yolculuga cikarmazdim. ne var ki artik cok gec. yaratici bir kudret olmadigina inanmaktan ziyade bunu artik kesinkes bilorum. yani tanri benim icin bir inanc meselesi olmaktan ziyade daha cok bilimsel arastirmaya dahil olan bir konu. dogrusu buna nasil tepki vereceginizi kestiremorum ama siz nasil hem bir musluman hem de bir gay olarak digerlerinden saygi beklorsaniz ben de kendi adima o kadar saygiyi hakettigimi dusunorum. eger bana bu kimligimle icten saygi duymayi reddederseniz escinsellerin toplumsal kabulu mucadelesinde samimi olmadiginiza hukmetmek zorunda kalacagim. unutmamak gerekir ki ozgurlukler bir butundur; bir ateistin, universiteye gitmek isteyen basortulu bir kizin, bir gayin, bir lezbiyenin, bir kurdun, bir ermeninin, bir alevinin yada dinini yasamak isteyen bir muslumanin yada hristiyanin yada yahudinin haklarini ve ozgurluklerini ayni anda savunamorsak bu durust olmadigimizi gosterir ve kendi davamizda baska insanlarin gozunde haksiz duruma duseriz. dedigim gibi, ben inandigim dinle cinsel yonelimimi bagdastiramadigim icin tanrinin varligini sorgulamaya meylettim ve bunun sonucu red ve inkar oldu. ilk zamanlarda beni boyle yarattigi icin allahtan nefret ettim. bir anlamda onun yokolmasini istedim ve sonraki surecte de zaten onun var olmadigini gorunce inanilmaz bir huzura eristim ve rahatladim. utanarak belirtmeliyim ki bunca yildan sonra islamla escinselligin iliskisini arastirmak escinsel bir rahiple tanistiktan sonra aklima geldi. bir kathedralde siradan bir rahip degil ama bulundugu yerdeki en ust seviyede bir din adamindan bahsedorum (bir canon chancellor). ve herkes onun escinselliginden haberdardi, londradaki merkez onun bu durumunu bildigi halde oraya atamisti. ustune ustluk 20 yildir erkek arkadasiyla yasordu ve escinsel evlilikler kanuni hale geldiginde evlenmislerdi de. cok uzun suren muhabbetlerim oldu onunla. eger bir din adami olarak o acikca gay oldugunu herkese ilan edebilorduysa ben niye ayni seyi yapmayaydim? ve ulkeme donunce dolaptan cikmaya karar verdim. iste bu noktada, bu blog, (insanlarin escinsellikle islamin bir arada bulunamayacagini dusunup, en basta islami anlamda benim escinselligime karsi cikacaklarindan hareketle) bana cesaret verdi ve guvenimi tazeledi. aslinda en basta sadece bir kac cumleyle bu blogu bulduguma ne kadar memnun oldugumu soyleyecektim ama laf biraz uzadi. affoluna. hakikaten hem cok sasirdim hem de cok sevindim. calismalarinizda basarilar dilorum. ikinci cogul sahis kullandim hep ama zannedorum bu bloga hayat veren Eflatoon adli arkadas. ozellikle bu arkadasa tesekkur edor, bulundugu yolda cesaretinden hic birsey kaybetmeden devam etmesini dilorum.
    ps:kirik turkcem icin de ozur dilerim.

    YanıtlaSil
  2. "Adsız dedi ki...

    Tarik'a... anlasilan ayni kimlige sahip olmamiza ragmen birbirine zit yonde gelisen seruvenler yasamisiz. dogrusu bir gay olarak bu guzel ulkede yasadigin zorluklari ve catismalari islamla ve inancla nasil yendigini cok merak ediorum. bunu bizimle paylasirsan belki senin durumunda olan diger arkadaslar da bundan faydalanir ve o "onulmaz celiskiyi" anlamlandirip ustesinden gelmesinde yol gostermis olursun.
    gay ve islam kelimelerini birlikte aramamin asil sebebi, buyuk cogunlugunu muhafazakar musluman insanlarin olusturdugu cevreme gay oldugumu acikladigimda verecekleri tepkiye islami acidan yanitlar getirebilmektir. eflatoon'a tekrar tesekkur ediyorum. bu konuda bu site sayesinde oldukca aydinlandim. onceleri dolaptan cikmayi asla aklima getirmordum ama boylesine buyuk bir yalanla yasamayi artik istemiorum. ilerde -mecburen- evlenip hem genc bir kizin hayatini hem de kendi hayatimi anlamsizlastirmak istemiorum. ailem ve dostlarim beni seviyorsa (ki gercekten cok sevdiklerine de inanorum) beni boyle kabul edip ayni sekilde sevmeye ve desteklemeye devam edeceklerini bilmek istiorum. evlilik meselesi gundeme geldiginde gay oldugumu soyleyememek, istedigim hayatin tamamen farkli bisey oldugunu insanlara anlatamamak ve bunda israrla devam etmek, -tesbihte hata olmaz- adeta bi yerlerden devamli birseyler calip da bunu hala kimsenin anlamamis olmasi gibi bisey. ve ben artik bununla yasamak istemiorum. sonuclari her ne olursa olsun, kimseye yalan soylemk ve rol yapmak istemiyorum. escinsellerin buyuk cogunlugu ortaya cikarsa, escinsellerin toplumda algilanisinin ve genel durumlarinin daha da iyilesecgini dusunuorum. ve islami degerlere bu kadar onem veren bir toplumda eger bu meseleyi islamin bakis acisindan izah edebilirsek bu mucadele daha kolay olur gibime geliyor."

    YanıtlaSil
  3. Sadece Türkiye'de değil bütün ülkelerde farklı olmak ve bu farklılığın, toplumun geneli ve ahlaki yönlendirmelerde bulunan hakimiyet odakları tarafından sapkınlık olarak görülmesi yaşadığımız zorlukların ana nedeni bence. Yani yaşadığımız sorun temelde dini değil din adına konuşanların algılarından ve yönledirmelerinden kaynaklanan yönetimsel bir sorun. Temelde, günümüzde, özellikle bizim gibi açıklık olmayan tektipleştirici yönetim ideolojisine sahip ülkelerde herkesin aynı olması arzulanan hatta zorlanan bir özelliktir. Buna örnek isterseniz çocukluktan itibaren eğitim sistemine hakim uni-forma ve sabah içtiması kavramı dikkatinize sunmak isterim. Ve bu durumu savunmak için kullanılan gerekçe ise "Herkesin güzel kıyafetlerinin olmadığı" gibi sınıfsal bir savunmadan öte gitmez. Yani temelde eşcinselliğin bu topraklarda tu kaka edilmesi ahlakilikten ziyade yönetimsel bir durumdur.
    Oysa Allah'ın kendi sözünde :Allah'ın bizi tanışalım diye kavimler halinde ve faklı farklı yaratması dikkatimize sunulmuştur. Yani ayrışalım diye değil kaynaşalım diye.
    Ve inanın insan olmanın sadece cinsel yönelimden çok daha fazla zorlukları ve mükellefiyetleri var. Bu sadece onlarda biri. Tabii ki temel olanlardan. Biz eşcinseller olarak, kendi dışımızdaki hayatın ağır yükünde bize göre zayıf olanlara imkanlarımız nispetinde destek ve omuz verdikçe kendi dertlerimiz de küçülecektir. Ve bizi iyi ve fedakar insanlar olarak gören insanlar, biz zamanı gelip eşcisellğimizi açıkladığımızda büyük oranda desteklerini devam ettireceklerdir. Hasılı bence: tüm insani meselelerin çözümü iyi insan olmaya çalışmaktan geçiyor.
    Sayın Eflatoon'a teşekkür eder gayretlerinin devamını dilerim. Saygılarımla. hakkiarar@yahoo.com Oysa Allah'ın kendi sözünde :Allah'ın bizi tanışalım diye kavimler halinde ve faklı farklı yaratması dikkatimize sunulmuştur. Yani ayrışalım diye değil kaynaşalım diye.
    Ve inanın insan olmanın sadece cinsel yönelimden çok daha fazla zorlukları ve mükellefiyetleri var. Bu sadece onlarda biri. Tabii ki temel olanlardan. Biz eşcinseller olarak, kendi dışımızdaki hayatın ağır yükünde bize göre zayıf olanlara imkanlarımız nispetinde destek ve omuz verdikçe kendi dertlerimiz de küçülecektir. Ve bizi iyi ve fedakar insanlar olarak gören insanlar, biz zamanı gelip eşcisellğimizi açıkladığımızda büyük oranda desteklerini devam ettireceklerdir. Hasılı bence: tüm insani meselelerin çözümü iyi insan olmaya çalışmaktan geçiyor.
    Sayın Eflatoon'a teşekkür eder gayretlerinin devamını dilerim. Saygılarımla. hakkiarar@yahoo.com

    YanıtlaSil
  4. ben lise 2 ye giden bir kız ögrenciyim ve okulda asla bunun anlasılmasını istemem cunku arkadas cevresi olarak ögrenilirse hic arkadasım kalmıyacagından eminim ve insanlar igrencsin gözüyle bakıcaklardır.. üniversiteden bir arkadasıma söyledim gayet anlayıslıydı ve bu durumu kabullenmemde gercekten cok yardımcı oldu. ancak düz liseye gidiyorum ve anlayısla karsılayıp olabilir cok normal diyebilcek birini tanımıyorum tanıyacagımıda sanmıyorum. okullarda bu durumun cok normal oldugu anlatılsa ve korkulcak birsey olmadıgı ögretilse inanıyorumki buyuk ölcüde düzelme olur tabiki bu veliler arasında cok kötü karsılanacaktır bu yuzden velilerede eger boyle bir durum varsa cocunuza nasıl davranmanız gerektigi ve anlayıslı olunması vs ögretilmelidir. ben aileme biseksuel oldugumu soylersem eger ilk basta cok katı ama sonradan anlayısla karsılayacaklarından eminim cunku ailem moderndir. tabii bunu direk ben degil ancak psikolog/psikiyatri vs kisiler aracılıgıyla zamanı gelince anlatacagım. ancak her escinselin ailesi anlayıslı olmayacaktır ozellikle turkiye gibi bi ulkede bunun mumkun oldugunu sanmıyorum.. umarım ilerde escinselligi anormal, sapık vs olarak gormeyen insanlar cogunlukta olur. bu ırkcılık kadar kötü olan sey 21. yuzyılda hala nasıl var olabiliyor anlayamıyorum.

    YanıtlaSil