7 Aralık 2010 Salı

Değişen Anadolu 2


insanın onurlu duruşu ve samimi niyeti başarısının temelini hazırlıyor. artık dini çevre olarak öne çıkan isim ve mercilerin eşcinsellerle muhatap olduklarında dikkat ettikleri noktalar var:

. eşcinsel erkek, "kadına değil, erkeğe ilgi duyan" anlamına geliyor. "kadına yada erkeğe giden" anlamına gelmiyor. "eşcinsel olmakla önüne gelen erkeği potansiyel zevk malzemesi yapar" anlamına gelmiyor. artık eşcinsel de hayat arkadaşı ifadesini kullanmaktadır.

. eşcinsel kimliği kabul etmek, aileden ve toplumdan atılmak, rezalet ve sefalete düşmek anlamına gelmiyor. maddi gelirini giderini dengeleyip, toplumda onuru ile yerini alması gündeme geliyor.

. eşcinsel olmak kadın veya erkek kimliğinden birini tercih etmek anlamına gelmiyor. eşcinsel, travesti olmaya giden yolun bir basamağı değildir. eşcinsel kendi cinselliği ile kavgasızdır. paylaşacağı cinsin de kendi cinsi ile aynı olmasını diler.

. eşcinselliğin tarihte ne denli rahat yaşandığı ortaya çıkıyor. büyük evliyadan bazılarının gençlikteki özel halleri olarak kabul edilip görmezden gelinmek bir tarafa artık karakterin asli bir özelliği olarak kabul ediliyor.

. "eşcinsel de olsa evlensin. bak nasıl değişecek" deyip evlendirildiklerinde sadece çevrenin alkışlamasına mukabil hem kendi hem eşi hem evladı için cehennem hayatı geçirdikleri daha da iyi anlaşılıyor. uyumsuz ve denk olmayan kimlikten kurulu aile kurumunun hepimize zararı olduğu artık konuşulabiliyor.

. psikoloji sosyoloji ve tıp gibi pozitif bilimlerin eşcinsel kimliği her yönü ile önyargısız araştırmaları ister istemez, manevi bağlarını da belirginleştirmeyi gerektiriyor. artık eşcinsel demek dinsiz olmak zorunda kalmış, camiden cemiyetten atılmış, hakareti önüne dedikodusu ardına takılmış, intihar yolunun yalnız yolcusu anlamına gelmiyor.

. eşcinseller her ülkede aynı oranda varlar. oraya adeta ekiliyorlar. bu oranı dileyen kainatın sahibi de işine hiç kimseyi müdahele ettirtmiyor. bu sebeple en radikal ülkelerden en liberallere dek her yerde eşcinseller önce kendi varlıklarını kabul ediyor, ardından da kendi manevi ihtiyaçlarını çekinmeden arıyorlar. doğru istedikleri takdirde umulmadık yerden gelen yardımla istikamet önlerinde açılıyor. hac ve umre dahil pek çok büyük dini organizasyonda tüm onurları ile çekinmeden, kimliklerini inkar etmeden, çevreyi rahatsız etmeden, ağırbaşlılık ve sevinçle katılıyorlar. orada sadece fiziksel olarak var olmuyor, aynı zamanda manevi feyizlerden ve kemalat'tan da istifade ediyorlar. hiç kur'anın lanet ettiği, kur'an okurken, kur'andan haz alabilir mi?

. müslüman eskiden tüm merakı ile ve heyecanı ile kainattan rabbinin işaretlerini okuyan önyargısız adam anlamına gelirken, geleneklerle ağırbaşlı ve kurumların ölçüleriyle bir derece örtülü ve perdeli bir görünüm almış. türk kimliği, cesaret ve heyecanın en güzel ve samimi örneklerini tarihe yazarken, şimdi geleceğinden endişeli, çevresine güvensiz bir acayip tedirgin görünüm almış. eşcinsel kimliğin de böylesi vartaları bulunmaktadır. bu tehlikelerden kurtulup, silkinip tüm kimliklerine sahip çıkıp, tüm bu kimliklerinden dolayı şükredebilmek ve hepsi ile rabbine yönelmek durumundadır. bu tavır diğer kimlikleri üstündeki yüzyılların örtüsünü kaldırıp o taze hali ona verecektir. elbette bunu yaparken samimiyet ve nezaket ölçüsü olarak önünde örneği vardır. sünneti seniyyesi ile son peygamber (a.s.m) ona tüm ihtiyaç duyduğu şevki ve tecrübeyi verecektir.

. eşcinseller eskiden gözü kapalı evlendirilirdi. sonra da bu yaralı aile kurumunun işlevsizliği, ortaya çıkan rezaletler, cinayetler vs karşı görmezden gelen bir garip anlayış ile o eşcinselin suçu olarak omzuna bindirilirdi. artık eğri oturup doğru konuşan, iletişim ile olayların kökenine inen insanlık kendi evladına gerekli itibarı vermektedir.

. eşcinseller kobay hayvanı gibi kullanıldılar. efsunlar muskalar, hormon tedavileri, terapiler, ilaçlar ve dualar altında kuşaklar harcandı. şimdi buradan durup geçmiş mazinin derelerine baktığımızda felsefemizin kurbanı olmuş onca insana karşı insanlık olarak diyeceğimiz söz, yalnızca özrümüzdür. bu özür ise bundan sonraki genç kuşaklara merhamet göstermektir. merhametin karşılığı ise hürmettir. evet eşcinsel hassas, zarif her ruh, kendisine verilen kıymete mukabil yalnızca hürmet hisseder. mensup olduğu toplumu ileri taşımak için canını dişine takar. böyle yetenekli insanları kendine yok yere düşman etmek ise sadece zarar getirir. sanki dünyada hiç hasmı yok gibi kendi eşcinsel evladı ile uğraşan karşılığını fazlası ile zarar olarak görür. bu sebeple dünya olarak, eşcinsel düşmanlığı olan homofobi, yakın geleceğimizin en büyük marazı olarak görünmektedir. eğitim ve insanca muamele elbette tüm psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi homofobi'de de elimizdeki en büyük ilaçtır.

. her zamankinden fazla bir olmaya ve birliğe ihtiyacımız var. her zamankinden fazla bir araya gelmeye ihtiyacımız var. bir araya geldiğimizde her zamankinden fazla birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var. her zamankinden fazla evrendeki, yurdumdaki, ailemdeki birliği anlamaya ve onunla ahenkli olmaya ihtiyacımız var. bu ahenge kanaat etmeye, bu ahengi bozmamaya, bu ahenge katkıda bulunmaya; mesafeli ve disiplinli bir katkıya ihtiyacımız var. zaten tevhid birlik demektir.

3 yorum:

  1. selam
    yazı için ellerine sağlık öncelikle..
    eşcinselliğin tarihte ne kadar rahat yaşandığı ortaya çıkıyor demişsin yazının bi kısmında acaba kaynak gösterebilir misin?bende okumak isterim bu konu hakkında..

    YanıtlaSil
  2. tarihte eşcinsellikle ilgili hayli kaynak var. hatta eşcinselliğe en düşman görünen tıptan habersiz bir iki terapist bile o parlak geçmişe kayıtsız kalamamışlar, atıf yapmışlardır.

    tarih aynasınadaki durumunu onlarca sitelere bırakıyorum, ben yine asıl konuma dönüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Eşcinselliğin Doğal Tarihi

    Francis Mark Mondimore,

    Kapsamlı bir kaynaktır...

    YanıtlaSil