30 Mart 2009 Pazartesi

Hz. Lut'un Kavmi kimler?


Ahmet U. : Lut kavmine dair neler düşünüyorsunuz? selamlar
Cevap: Sevgili Ahmet, keşke mealleri "copy paste" ederek, Blog'umu yoruma boğmadan önce bunu sormuş olsaydın...

burada paylaşılanlar ile kimseyi eşcinsel yapmaya çalışmıyorum. insanın eşcinselliği sonradan ortaya çıkmaz. zaten çok küçük yaştan itibaren içinde bildiği ve hissettiği bir kimlik olarak bazen kabul eder. hatta bazen de görünür olmasını ister. bazen kendi gibi görünür olanlarla bir araya gelmek ister, hatta onlardan bir hayat arkadaşı da seçer. tüm bunlar elbette senin gibi heteroseksüel sağlıklı ve normal(!) insanların dışında ve seni ilgilendirmeyen bir durumdur. yani sana malayani dir. Dini meseleleri tartışmak caiz olmadığı gibi mahremiyete bakan konuları da seninle alakası olmayan bir kadınla tartışamazsın. öyle de seninle alakası olmayan eşcinselliğin mahrem konularını bahsetmek sana fuzulidir.

Kur'ana samimiyetinden gelen güzel ahlakını gösterip eşcinsel heteroseksüel ayırmadan tüm insanlarla paylaşman güzel olur. elbette söyleyeceğin her hayırlı söz eşcinsel olup olmadığına bakmadan sana sevap kazandırır.

Lut Kavmi genelde Türk kültürü içinde Eşcinsellikle ilintili ve yalnızca eşcinsel oldukları için yokedildiklerine, alim olmayanlar arasında geniş kabul bulunan bir konudur. Bu sebeple Eşcinsellik özellikle yakın dönemdeki meallerle dışlanmıştır. hem dışla hem yararlan, hem ez hem faydalan, hem kullan hem tanıma gibi tuhaf bir yol seçilmiştir. Sanki Lut kavminden alınacak intikam için bu vatanın kendi evladı hedef edilmiştir.

Lut Kavmi'nin tüm ayetler ışığında incelendiğinde Mülk Sahibi olma konusunda yanlış tezlerini, zalimliklerini kavrayabilirsin. kendi bedenleri, aileleri, hatta müşterileri ve komşularına kendi mülkü gibi baktıkları ve bunu milletçe uygulayacak kadar ileri gittiklerini bilirsin. yani erkeğe erkek olduğu için değil, erkeğe kendi mülkü olduğu için yada bir nevi üstünlüklerini göstermek için yaklaşırlar. (bugün hapishanelerde benzeri bir mana yaşanabilmektedir.) Mülkün sahibi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder. onlar da zalimlikleri ile bunu göstermeye çalışmışlar, gerçek Mülk Sahibi de hadlerini onlara bildirmiştir.

Eşcinsel Kimliğin, Lut Kavminin zalimlikleri ile ortak noktası olmadığı gibi onlar da bu kavmin fiillerini ciddi lanetlerler. nasıl lanetlemesinler ki, fail-i meçhul cinayet oranı en yüksek eşcinsellerdir. tecavüz'e uğrama ve gasp maduru en çok eşcinsellerdir. mahkeme suçlulara sorduğunda onlar kendilerini normal olarak tanımlarlar. o normal(!) suçlular eşcinsel bireyin insan olma onurunu hiçe sayıp ona malları gibi muamele ederler. öyleyse Lut kavmi dersi verilecek adamlar o eşcinseller değil, bu normallerdir! bu ülkenin zencisi olan dindarlardan da bir kat daha aşağıda muamelelere muhatap olanlar eşcinsellerdir. en çok ihmal edilenler eşcinsellerdir. bu ihmalin bedelini de önce eşcinsel sonra tüm toplum öder ve ödemektedir. en fazla gayret edip arkadaş olunması gereken, destek olunması gereken eşcinsellerdir.

zaten sizdeki Kur'anın verdiği şefkat de bunun içindir.

30 yorum:

  1. eşcinsellere lut kavminden ağzından tükürükler saçarak bahsedenler umarım okurlar ve anlarlar bu anlamlı yazıyı...

    YanıtlaSil
  2. ben de,

    eşcinsellere lut kavminden ağzından tükürükler saçarak bahseden ve halbuki bu davranışı ile kendisi lut kavmine yakın duranlar umarım okurlar ve anlarlar bu anlamlı yazıyı...

    ya,

    birden kendini lut kavmi gören, ardından da nefret ettiği cinsel kimliği ile, travesti namzedi iken eşcinseller arasında bulunup onlara "bu aşağılık işten ben vazgeçtim. siz de yapın" diyeneler???

    eşcinselin eşcinsele ettiğini....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba aklıma takılan bir soru öncelikle gay değilim ama olabılırdım ben degılsem ılerde cocugumda olabılır bu dusunce ıle yazıyorum. Allah insana açlık duygusunu verdı kı bu butun ınsanlıkta var ıstısnaı bır duurum degıl fakat buna karsılık olarak Oruç ibadet olarak sunuldu şimdi bir erkeğe kadınlık hıssı verıldı ise buna karşı cıkarak ıbadet etmıs mı olur yoksa nefse zülum günahtır anlayısı mı hakım olmalı ? Lut kavmı ıcın bence esas olan Allah'a ortak kosmaları idi dusunsenıze Rasullullah Mekke'yı neden feth ettı ? Madem gercek gunah eşcinsellikti neden roma bedbaht olmadı bılıyoruz kı antık yunan ve romada eşcinsellik cok fazla ıdı ... ? sorular sorular sorular ...

      Sil
    2. merhaba, gay olmadığınızı yazmışsınız. evet görünürde eşcinsel değilsiniz. ama hiç kimse zaten bir kimliği yüzde yüz taşımaz. içsel denge ve bütünlüğünü barış içinde sağlayabildiği özellikleri eğer diğer insanlarda da tarifli ve ifade edilmiş ise o kimliktir. çocuğunuz eşcinsel olabileceğini söylemişsiniz. doğru bir değerlendirmedir. tüm kimlikleri onurla taşıyabilmek ancak içsel barışını tanımlaya bilenlere nasip olur. eğer sizin yardımınızla kendini ve dünyayı tanıyan bir genç size kendisi ile ilgili dini milli yada cinsel kimliğini paylaşıyorsa, o paylaştığı kimliğe sahip olduğunu düşünür, saygı ile karşılarız. bu kimliğin elbette içsel huzur ve gerilim mertebeleri olduğu gibi, pratikte ortaya dökülen kişisel yorumu, toplumsal uygulamaları hatta en geniş dairede siyasi açılımları da olacaktır. kimlik, toplumsal yapıda yerini buldukça algılanması ve uygulamaları değişir. toplumsal kazanımda gayretle çalışmak onurdur. karşılığını almak da haktır. kendisini tanıyan her birey eğer dini kimliğini hamd ile taşımak dilerse kudsi bildiği kaynağından kimliğinin bütünlüğünü, parlaklığını, şevk ve gayretini öğrenebilir. nereye kadar dilediği onun dünya sınavındaki limitlerini çizer. gerçekleşen hedeflerin muhasebesini de o kaynağın sahibine takdim eder. çünkü o kimlikler başıboş değil. kimliklerin her ruhtaki durumu da farklı olduğundan içsel değerlendirmelere giremiyoruz. çünkü şu anda bizde o sınavın içindeyiz. ne zaman ki, hayatın üzerine ölüm geldi, daha yüksek bir hayat mertebesine geçildi, o zaman görülür değerlendirilir. ak kara birbirinden ayrılır. ağzında diyenlerle, kalbinde hissedenler birbirinden ayrışır. hakikat ortaya çıkar. şu dünya sınavında başkasının kağıdına bakıp aynısını kendi hayatına aynen uygulamaya müsaade edilmemiş. o sebeple senaryolar üzerinden ahiret akibeti bireye uygulanamaz. eğer şöyle olsa, böyle mi olacak denemez. çünkü bu dünya, o ahireti tartamaz. en güzeli, hayırlısını dilemek, hayra gayret etmek, güzeli paylaşmak ve ümit etmektir.
      çocuğunuz size sevginin en kıymetli hediyesi olarak verilmiştir. hediyeye teşekkür hediye sahibine hamd etmekle olur. hediye sizin mülkünüzden farklıdır. atıp kıramazsınız. insanlık onurunu yıkamazsınız. hangi kimlikten olursa olsun, onu kendi kimliğinin uygulamalarından alıkoyamazsınız. başkasının canına malına kastetmediği sürece o kimliklerinden dolayı kimsenin hürriyeti yok sayılamaz.

      öte yandan dini kimliğinin yolunda diğer kimliklerinin uygulamalarını feda edebilir. bu fedakarlık ona erdem kazandırır. bu yok saymak değil müracaat etmemektir. yani kimlikleri var ve yine barışık olmak zorunda ama onlara ayıracak mesaisi yok çünkü alemi ruhu kalbi hassaları kendisi için güzel bir akibeti hazırlayan o dini kimliği ile meşguller. o zaman o bireye hadi milli bayrama katıl yada evlen çocuk yap gibi emirler fuzuli olur. bunu birey kendisi diler, bahtı yaver gider, böyle yaşarsa o zaman feragat ettiklerinin zararına rağmen gelecekten edeceği kar ile muvaffak kabul edilebilir. ama esas olan, hadisle sabit olan, kalpte gizli tüm istidatların keşfedilmesi, ortaya çıkarılması, yetiştirilmesi, ahireti kazandıracak kardeşlik yollarına çevrilmesidir. evet bu korkutucudur. gerilim ve kargaşa doğurucudur. lakin ardındaki selamete ulaşmakla elde edilecek kar bu zararı hiçe indirir. bu sebeple gencin ruhsal fırtınaları ve kişilik kavgalarına anlayışla yaklaşmalı. eğer sorarsa, başa kakmadan, kendi hayatında da zorlandığını ama dini kimliği gereği şöyle güzel bir yol bulduğunu paylaşmak gerekir. bundan ötesi kul hukukuna girer. doğru bile olsa mesuliyetlidir. bu hassasiyetle bakanlar çocuğun bir hediye olduğu kadar başlı başına ağır bir imtihan olduğunu söylerler.

      Sil
  3. ...yani erkeğe erkek olduğu için değil,...
    Bu kısımda yorumun maksadını vede haddini aştığını düşünüyorum şahsen.
    Zira yorumdan ziyade kesin hüküm verilmiş gibi durmakta.

    YanıtlaSil
  4. sühan ne kadar ince ve hassas düşünmüşsünüz. tebrik ederim. ayetlerin tavrına uygun olmayan bir manayı sezmek bile rahatsızlık verir. eğer böyleyse, bir mü'mine imanı konusunda küfür isnad etmek yada lanetlenmiş olduğuna hükmetmek ve bunu inatla devam ettirmek, çeşitli açılımlarla sürekli ötekileştirmek ne denli ayetlere zıt düşer elbette ortadadır. işi bilenler buna "bir esnafın cinayetiyle Bağdat'ta bir dükkâncıyı esnaflık münasebetiyle mahkûm etmek " derler...

    YanıtlaSil
  5. Bir insanı özürlü yaratan veya normal(?) sınırların dışında yaratan Allah, onları dışlamaz ve lanetlemezken, iğrenç bulmazken, çocukluğundan beri bu güdülerle donatılmışları neden böyle nitelesein?
    Kur'an da 200 den fazla ayette "akletmez misiniz" sorusunun muhatabı bizleriz...
    Demek ki akletmemiz isteniyor.
    Sizce Allah, çiftestandart mı uyguluyor, bu homofobikler gibi? Haşa, ben bana şahdamarımdan daha yakın olan Rabbimin yalnız beni anlayabildiği düşüncesindeyim.
    Yıllarca bunu, baskılamış bir kadın olarak, artık bazı soruları sormaya başladım.
    Kavmin ölçüyü aşması, eşlerini bırakıp erkeklere yönelmesinden tek katlı bir anlam mı çıkarmalıyız?
    Bir diğer bakış açısı da şu: Her kavmin imtihanı farklı idi. Yahudiler de cumartesi günü avlanma yasağı ile imtihan edildiler. Bu kıssa da Kur'an da anlatılır. (Araf /7 163)
    Bunun Kur'an da anlatılıyor olması, bize yasak olduğu şeklinde yorumlanmamış fakat Lut kavminin durumu bize yasak olarak yansıyor.
    Bu konu üzerine görüşlerinizi bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir çok yazıda olduğu gibi burada da tekrar olacak belki ama

      Türk Diyanet Vakfı Yayınları'ndan çıkan

      Peygamberler Tarihi adlı kitapta açıkça anlatılıyor bu durum

      Okuyunca göreceksiniz ki, olay cinsel eylemin kendisi değil, rıza dışında ve meşru olmayan yollarla yapılması.

      Bir kere zorlama, tecavüz ve bunu üstünlüğün alameti olarak görme var, o kişiler eşcinsel değiller...

      Giderek firavunlaşan nefislerini doyurmak için çirkinleşen ve hayvanlaşan insanlardan bahsediliyor...

      Alemlerden kimsenin yapmadığı şey hemcinsine aşk duyup, birlikte hayatı paylaşma değil ki, eşcinsel olmadığı halde egemenlik iddiasıyla ırza geçmedir...

      Bu farkı iyi anlarsanız, mesajı da anlarsınız.

      Günümüz hapisanelerindeki ya da afedersiniz .."delik olsun da ne olursa olsun" mertebesine düşmüşlerin karşısındakine insan değil, delik muamelesi yapması ya da ona üstünlüğünü göstermenin faşistçe bir yoluna sapmışların ve bu düştükleri kuyudan çıkabilmeleri için Yüce Rabbimiz elçisini yolladığı halde, kibir ve gururlarından çıkamayanların hali aynı haldir...

      Umarım anlatabilmişimdir...

      Sil
  6. bu blogu az önce farkettim. yalnız olmadığıma da sevindim. teşekkürler. ve allah razı olsun. gerçeklerin farkındayız va aslında az da değiliz. inşaallah bir gün anlaşılırız.

    YanıtlaSil
  7. @adsız
    desteğiniz için teşekkürler...

    En Ahlaksız Kavim

    Hazret-i İbrahim'in, kardeşinin oğluydu.
    Siyah gözlü ve güzel, iri, orta boyluydu.
    Bütün iyi huylara, sahip idi ne varsa.
    Cömertliği ve sabrı, meşhur idi bilhassa.
    Hazret-i İbrahim'le, o da, Babil şehrinden,
    Birlikte hicret etti, o Nemrud’un şerrinden.
    Amcasının yanında, Şam'a geldi o dahi.
    Orada, onun için, geldi vahy-i ilahi.
    Hakkında buyurdu ki, Rabbimiz Halil'ine:
    (Lût, Peygamber olarak, gitsin Sedum kavmine!)
    İbrahim Halilullah, çağırıp yeğenini,
    Bildirdi kendisine, Allah'ın bu emrini.
    Buyurdu ki: (Git hemen, Sedum ahalisine.
    Allah'ın birliğini, tebliğ eyle hepsine.)
    O Sedum milleti ki, şimdiki Lût gölünün,
    Bulunduğu bölgede yaşıyorlardı o gün.
    Birbirlerine yakın, beş müstakil şehirde,
    Binlerce Sedum halkı yaşardı o devirde.
    Ve lakin kâfir olup, puta tapıyorlardı.
    Yol kesip, insanlara zulüm yapıyorlardı.
    Bilhassa o güne dek, hiç bir eski milletin,
    İşlememiş olduğu, çok iğrenç ve pek çirkin,
    Bir fiili, açıkça ederlerdi irtikâb.
    Hem de hiç duymazlardı, bir utanma ve hicab.
    Ahlaksızlık ve zulüm, böyle kol geziyordu.
    Kuvvetliler, zalimce zayıfı eziyordu.
    Edep haya duygusu, yok olmuştu tamamen.
    En çirkin, ayıp işler, yapılırdı alenen.
    Hatta kimler bu işi çok yaparsa ne kadar,
    O kimseler, bilhassa görürdü çok itibar.
    Hiç kimse, diğerini, bundan men etmiyordu.
    Bilakis yapmayanlar, hakir görülüyordu.
    Bununla da kalmayıp, öldürülürdü hatta.
    Ahlaksız olmayanlar, kalamazdı hayatta.
    Yabancı kim gelseydi, kalkıp memleketinden,
    Mallarını, zor ile alırlardı elinden.
    Ve zorla o kimseye, o çok iğrenç ve çirkin,
    Fiili yaparlardı, hiç haya etmeksizin.
    Ve bir yolcu geçseydi, onların diyarından,
    Küçük taş atarlardı, ona yol kenarından.
    Kimin taşı isabet etseydi o yolcuya,
    O giderdi onunla o fiili icraya.
    Vardı bu alçaklarda, her türlü kötü haslet.
    Mesela koğuculuk, söz taşımak, hiyanet.
    Ve bilhassa hepsinde, var idi ki cimrilik,
    Hiç kimse, diğerine yapmazdı bir iyilik.
    Herkes üstün görürdü, kendini diğerinden.
    Yanlarına yanaşmak, zordu kibirlerinden.
    İstihza ederlerdi, zayıf kimseler ile.
    Bundan, zevk alırlardı, sıkılmak dursun hele.
    İşte onlar, hak yoldan kalmışken böyle uzak,
    Lût aleyhisselamı gönderdi cenâb-ı Hak.
    Nemrud'un bir yakını, Sedum ibni Harik nam,
    Bir kral var idi ki, layıktı onlara tam.
    Velhasıl Lût peygamber, Sedum'a oldu vasıl.
    Gördü ki, her işleri günah, çirkin ve batıl.


    Abdüllatif UYAN
    kaynak (devamı için)

    YanıtlaSil
  8. kafam çok karışık

    YanıtlaSil
  9. Ben kendimi bildim bileli erkeklere ilgim var!
    Yıllardır gel-git ler yaşayıp durdum!
    Sürekli bazı soruları kendime sorup cevaplarını bulmaya çalıştım,bulamadığımda intiharı bile denedim!
    Bu içimdeki şeyi istemiyordum,çünkü bu yaşadığım yerde kabullenilebilecek birşey değildi!
    Ve hep saklandım,asosyal oldum ama kendime yazık etmişim bunu daha yeni yeni anlıyorum.
    Yapmak istediğim şey yanlıştı yaşadığım yere göre ama sanki içimde bu şey benim için doğruydu çünkü bunu ben seçmemiştim beni yaratan böyle yaratmış olmalı.
    Ve din konusu yüzünden kafam allak bullak oldu araştırmaya başladım aslında belki de hala buna inanmaya çalışıyorum.
    Çünkü yaşadığım ortam beni engelliyor.
    Şu an lut kavminin benimle bir ilgisi olmadığını düşünüyorum neden diyeceksiniz evet bir zamanlar bende yazıları okuduğum an kendimi çok kötü hissettim bunalıma girdim öldürmek bile istedim kendimi ama bu böyle değildi.
    Lut kavmindeki erkekler bizim gibi değillerdi yani onlar normallerdi ve sapkınlık yapıyorlardı oysa ki bizler(bizler derken kimleri kastettiğimi biliyorsunuz = sadece böyle yaratılanlar) isteğimiz doğrultusunda hareket ediyoruz en azından bazılarımız.
    Ben şöyle düşünüyorum birgün kendim gibi birisine aşık olacağım ve onunla evlenip onu hiç aldatmayıp mutlu olacağım.nasıl ki bir erkek bir bayanla evlenip onun için helal sayılıyorsa ; bir eşcinsel bir eşcinsel ile evlenip helal sayılmalı gibisinden çıkarımlar yapmaya başladım.
    sadece 1kişiye aşık olup onunla mutlu olmak istiyorum şu hayatta!
    Belki de yazımı okuduktan sonra benim gibi düşünen birileri çıkar ve beni bulur :)

    YanıtlaSil
  10. güzel ifadeleriniz için tebrik ederim. çünkü çok güzel ifade etmişsiniz...

    YanıtlaSil
  11. her heteroseksüele normal demeniz yanlış değil mi?
    o zaman bütün ''diğerleri'' olarak topyekün anormaliz.geçelim bunları.

    YanıtlaSil
  12. :) hassasiyetiniz için teşekkürler. oradaki espiriyi işaretledim!

    YanıtlaSil
  13. adem peygamberin kaburgasından havva anamızın yaratıldığına inanırsınızda ,yaradanın,neden bir erkek bedenine kadın ruhunu üfleyebileceğine inanmazsınız.
    bu bir sınavdır..nefsimizle bizim savaşımızdır yaşam..ALLAH eşcinsellere o hissi verdi ama nasıl?
    çocukken bunu bilmiyordun..kendini tenıdıkça ortaya çıktı..tıpkı bir insanın kendine bakması ve gün geçtikçe güzelleşmesi gibi..doğru olan bumudur ...hayır..doğru olan 1 dir..tektir..mühim olan nefsimizin bizi yenmesini engellemektir..nasılki kadınlar namuslarını korurlar,eşcinsellerde duygularını olabildiğince bastırmalıdırlar...bu saklamak demek değildir..kaliteli bir yaşam ve sağlam bir duruş sergilemektir..bu çok derin birr konu uzun sürer..
    ben 40 yaşında bir transexuelim..bireysel yaşantıma başlarken herkes gibi evlilik ve yuva hayalleri ile yola çıktım..ama nafile..istanbulun sayılı güzel translarından bbiriyim..hiç bir erkek bir trnsexueli yada travestiyi sevmiyor..sadece cinsel arzu oluyor..evdeki karısından sıkılıyor ya da kız arkladaşı ile ilişki kuramıyor ,onunla gezip tozup bizlerle zevkini köreltiyor..senelerde böyle akıp gidiyor..bir bakıyorsun senele sonra yanında hiçbiri yok..
    lut kavmine yollanan meleklerde erkek bedeninde indiler yer yüzüne ve kavim meleklerede tacizde bulundu..lut peygamber kızlarını sundu onlara onlarda istemedile..melekleri istediler..bunun üzerine helak gerçekleşti..buradaki mana çok derin..melekler karşında bile azgınlıkları durmamıştı..ki meleklerin enerjisi nötrdür..etrafa huzur verirler..
    bu hissi yaşayan arkadaşlara tavsiyem;sakın bu işi ticarete dökmeğin,ailelerinizle bağlarınızı koparmayın..kadın olacağım diye çıktığınız yolun başındaki güçlü kadınsı duyguları,bu yolda verdiğiniz sonsuz savaşlarda kaybedersiniz..sonunda ne kadınlık hissi kalır ne insanlığınız..aynada kendinizi tanıyamazsınız..eski halinizi bile hatırlamaz olursunuz..o saf masum insanı kaybetmeğin...
    hepinize güzel bir yaşam dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence sen once dusunmeyi ogren sonra bilgi sahibi ol sonra yorup yap.trans birey arkadasim yazdigini okudumda vok komik geldi.escinseller duygularini bastirsin soylemin cok komik!peki sen neden bastiramadin trans abla.tanri insana durust ol buyurur ve bana sahdamarimdan daha yakindir ki yarattigi varliga ikiyuzlu olmayi buyurmaz.ve bizi duygularimizi badtiralim iye yaratmamistirki.escinsellere bu infazi yapan tanri degil insandir senin gibi yani

      Sil
  14. sevgili eflatoon blogunu keşfettiğimde ''işte sınavına umutla direnen,nefis kurbanı olmamış bir gay'' diye düşünüp mutlu olmuştum.Ancak bin yılların Lut kavmini ve hatta direkt hak sözü olan kuran-ı kerimdeki ayetleri 1400 yıl sonra bu şekilde yorumlamak ŞİRKTİR.Şirke Allah'ı,peygamberlerini,meleklerini,kitaplarını inkar ederek ve haram dediğine helal diyerek düşersin.ŞİMDİ BANA ŞUNU SÖYLE Kİ KESİN BİR CEVAP ALMIŞ OLAYIM.EŞCİNSELLİĞİN HARAM OLUŞUNU İNKARMI EDİYORSUN ?? Zira ''evet haram bende nefsimle mücadeledeyim'' diyorsan gerçekten EMEĞİN VE AZMİN TAKTİRE ŞAYAN VE ÇOK İNSANA EMSAL NİTELİĞİNDEDİR...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok sevgili arkadaşım şirk dediğiniz şey Allah'a ortak koşmaktır. kaldı ki ayetleri yorumlamak herkesin görevidir. Allah kuranda bir çok yerde düşününüz der. Bunca alim kendi fikrini öne sürerken bizim de kendi fikrimizi öne sürmemiz esas alınmalı. Eflatoon devam et sen kardeşim.

      Sil
    2. Sevgili Zeyn kardeş:

      Lütfen, önce Kura'ın mealini değil de, tefsirini okuyunuz, sonra bu bloğun tamamını okuyunuz sonra yorum yapınız..

      Her ne kadar eşcinseli eşcinsel anlarsa da, bir ihtimal sağ duyulu kalplerin de empati kurabilmesi beklenir, zaruri değilse de, faydasız hiç değildir !

      Umulur ki, Rabbim kalbinizdeki nefreti de eviniz ve bloğunuz gibi pembeleştirip ıslah etsin. Amin

      Sil
  15. mutlu olmanıza sevindim. bu blogun amacı mutluluğu paylaşmaktır. bunun için ümit verici ifadeleri paylaşır.

    ayet yorumladığımı yazmışsınız. ayetleri yorumlamak bana düşmez. ben oturup şunu yorumlayayım diye bir deli cesaret göstermekten kaçınırım.

    insanın kendini tarif edişinde kullandığı sıfatların haram olması diye bir kavrama hiç rastlamadım. zenci olmak, kadın olmak haram olduğu gün eşcinsel olmak da haram olur elbet...

    sanırım onurlu durmak ile kulluktaki tevazu bahsi karışıyor. sanki ikisi yanyana gelemez gibi anlaşılıyor. oysa imanın verdiği nur ile Allahdan maada herşeyden daha onurlu, Allah huzurunda her mahluktan daha mütevazi olmayı islam bize ders veriyor. evet kadın olmak, Allahdan maada herşeyin üstünde bir şefkat, cemal, muhabbet manasına sahip olmaktır, lakin Allah huzurunda onun hiç bir emrini ona layık tam ve mükemmel yapamadığının şuuru ile ona secde etmektir. şimdi birisi çıksa ikinci halindeki kusurlu kul halini alıp "haddini bil, kadın halinle, bu ne onur!" deyip ilk haline çıkışsa; "haddini bil, ilki insan olmanın onuru, ikincisi kul olmanın şuurudur. aklın erdemini algılayanlar bunu anlar" denir ve dersiniz.

    aynen öylede, yıllarca silik yetiştirilmiş, kendisine sorulmamış, şahsiyet verilmemiş, her tavrı ve hareketi abes kabul edilmiş, ailenin karakoyunu olmuş, mirastan men edilmiş, sevgisini ifade edecek donanım hiç bir zaman eline verilmemiş, toplumda hiç bir zaman yükselecek yerlere getirilmemiş, ve daha bir çok konuda sizin anlayabileceğiniz eşcinsel, kul olarak onurludur. onurlu bir kul olarak ibadetini eder. sevabını da alır. öte yandan kulun zaafı olarak sizin arzu ettiğiniz gibi bir evliya-ı kamile hükmünde herşeyden feragat etmiş bir hayat geçirmemiş olabilir. gönül ister ki geçmişteki ceddi gibi böyle olsun, lakin böyle olamadıysa o zaman mizan da soluna sağına tartılıp, kalanına göre hükmedilir. ahiretteki verilecek hüküm dünyada bilinemez. o yüzden eşcinsel hakkında lanetlidir, haramlıdır, kusurludur gibi ümitsizlik verici ifadeler eşcinselden önce söyleyenini bağlar.

    madem eşcinsel de müslüman olabilir, madem islam tüm insanlar içindir, hem madem onun hayrına vesile olmak size de topluma da büyük kardır, hem bu kazanç havuzuna hisse olarak eklenen ibadet, eşcinsele veya diğerlerine göre çeşitlenmez, o zaman eşcinselleri ötekileştirmek değil, sahip çıkmak, insana layık olduğu kıymeti vererek ahiret yolunda ümit ve teselliyi paylaşmak gerekir.

    sizin güzel blogunuzdaki paylaşımlarınıza yakışan da budur.

    YanıtlaSil
  16. Hiçbir ayette eşcinsellik yoktur (Nisa 15 dahil). Yasak olan şey hemcinsin ve karşı cinsin avret mahalidir. Ister kendi cinsine ister karşı cinse aşık ol, öpüş koklaş; ayetlerde yasak bulamazsın. Ama illa kendine dert arıyorsan, Allahın ayetlerini bırakıp hadislere, yetmezse Said Nursilere dadan, onlar senin hakkından gelir!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. garip, biz Kur'anda herşey olduğuna iman ederiz.

      Sil
  17. işinize gelen yorumları yayınlıyor işinize gelmeyen, nefsinize ağır gelenleri yayınlamıyorsunuz sıkıyor sanırım korkuyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet her yorumu yayınlamıyoruz. burada sadece çözüme ve teselliye bakan yorumları yayınlıyoruz.

      Sil
  18. Peygamberimiz birgün sahabesiyle şehirde gezerken bir kenarda bebesini emziren bir kadın görmüş. Ashabına dönerek "Bu kadın bebeğini ateşe atar mı?" diye sormuş. "Atmaz ya Resulallah" diye cevap vermiş sahabe. "İşte Allah bizi bu kadının bebeğine olan sevgisinden daha çok sever, daha çok gözetir" buyurmuş. Anne/baba değilim. Yeğenlerim var ve zamanında hayvan dostlarım oldu. Kendim yaratmamış olmama rağmen bir tek karıncaya bile kıyamazken ben, bir anne baba çocuğuna nasıl kıyar; nasıl o kadar merhametsiz olur? Ve Rabbim'deki merhamet aciz bir kulundaki merhametle nasıl mukayese edilir. Burada kötü ya da olumsuz şeyler yazan arkadaşlara sesleniyorum; sizlerde o zerre kadar merhametin bile varlığı şüpheliyken siz sonsuz hikmet ve merhamet sahibi Yaratan adına nasıl "haramdır, günahtır vs vs" gibi olumsuz hükümler verebiliyorsunuz??? "Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız, müjdeleyiniz" Bunu aklınızdan çıkarmayın lütfen.

    YanıtlaSil
  19. Merhabalar, blogunuzda dile getirdiğiniz tüm sorunları yaşayan ve yeni yeni kendini eşcinsel olarak tanımlama ihtiyacı hisseden biri olarak kafamı kurcalayan ve sormak istediğim bir şey var. Yazınızda ''erkeğe kendi mülkü olduğu için yada bir nevi üstünlüklerini göstermek için yaklaşırlar'' şeklinde bir ifade kullanmışsınız. Lut kavmine dair okuduğum ayetlerde ise kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yanaşan erkeklerden bahsediliyor. Bu noktada temel mesela belirsizleşiyor. Açıklık getirebilirseniz sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıda da belirttiğim kaynağı okursanız bunun cevabını da alacaksınız..

      Biraz tefekkür gerekiyor, manalar herkese aynı anda açılsa cennet olurdu herhalde dünya:) Kaldı ki herkes kendi kabı kadar ala...

      Sil
  20. "daha önce kimsenin yapmadığı" ifadesi sanırım toplumsal olguyu vurguluyor fakat "eşlerinizi bırakıp erkeklere mi yanaşıyorsunuz" kısmı bisexüellere veya dahada önemlisi kadınları tercih etmeyen edemeyen eşcinsel bireylere yönelik anlamını çıkarıyorum cevaplarsanız çok sevinirim

    YanıtlaSil
  21. Eşcinsel olmayanların belki de bu ayetten çıkaramadıkları ya da bizlerin onlara anlatamadığı husus eşcinsel erkeklerin kadınları bırakıp da erkeklere yanaşıyor olmadıkları noktasıdır. Bizler için hiç bir zaman kadınlar olmadı ki sonradan erkekler olsun. Bunun hiç bir zaman tercih meselesi olmadığı, sonradan gelişen bir eğilim de olmadığı gerçeğini biz eşcinseller başka nasıl antabiliriz topluma bilemiyorum. Erdinç.

    YanıtlaSil