16 Nisan 2012 Pazartesi

Çözüme Adımlar 2


İslam Dini, hala keşfedilmeyi bekleyen özellikleri ile birçok çevrenin ilgisini çekmeye devam ediyor. İslamiyet’i, bulunulan devre göre hususiyetlerini keşfetmeye en çok âlim kisvesindeki insanların ihtiyacı vardır. İnsanı, toplumu ve vasıflarını konumlandırmada her kesin istifadesine vesile olacak temel ölçüleri sunar.  Bir âlim, bu ölçüleri ne kadar mahir kullanırsa, ona göre günümüz toplumu ile İslamiyet arasında tutarlı bir bağ kurabilir.


İslamiyet bütün insanlığa gönderilmiş bir hidayet çağrısı olduğu için insaniyetin bütün fertleri bu çağrının muhataplarıdırlar. Bir âlim, toplumun sıkıntılarını gidermeye talipse ve bu yolda yürürken karşılaştığı sıkıntılarla mücadeleyi peygamberlerin varisi olmanın ölçüsü kabul ederse,” Gerçek âlimler peygamberlerin varisleridirler.“ hadisinin müjdesine mazhar olur. Bir hastayı iyileştirmek öncelikle işin ehli olan doktorun vazifesi olduğu gibi, insaniyetin sorunlarını gidermede en temel vazife başta din âlimleri olmak üzere herkesin vazifesidir. 


İslamiyet açısından, fıkfi ihtimaller, kısır döngüden kurtarılıp asli ölçüleri muhafaza etmek suretiyle islamiyetin bütünlüğü içinde nazara verilmeli. Bir hırsız veya sarhoşun diğer iyilikleri nazara alınmadan sorgusuz sualsiz cehenneme gönderen bir zihniyetin eşcinselleri, sırf eşcinsel oldukları için, aynı yolla cehenneme göndemesi normal kaşılanabilir. Fakat bu zihniyeti taşıyan kimselerin merhamet güneşi olan Resul-i Ekrem’e(asm) ümmet olma liyakatından ne kadar uzak oldukları aşikardır. 


Tarihin her döneminde var olan bir olguyu, eğer ortadan kaldırılamıyorsa, topluma zarar vermeden layık olduğu mevkiye yerleştirmek tüm toplumun meselesidir. Bu olgulardan bazılar cinsel kimlik, yönelim ve tercihlerdir. Bu olguların toplumdaki yerini tespit etmek ve toplumu tedirginlikten kurtarmak için ciddi bir çalışmaya olan ihtiyaç gittikçe artmaktadır. Eşcinsellerin, karşılaştıkları sıkıntıları paylaşacak muhatap ararken, gittikleri birçok kapıdan ümitsiz dönmelerinin sorumlusu olmamak için; geniş perspektifli din alimleri, konu uzmanı akademisyenler, temsilci eşcinseller, siyaset adamları ve çözüme katkı sağlamak isteyen fertlerle böyle bir çalışmanın alt zeminini oluşturmak gerekiyor. Toplumun hassasiyeti nazara alınarak yapıcı bir üslupla meseleler ele alınmalıdır. 


Bu sorunların çözümüne dair bilim çevrelerinin ve diyanet işlerinin, varsa, mevcut çalışmalarını daha ileriye götürmek için, mesele ehil heyetlerce soğukkanlılık ve titizlikle değerlendirilip, zaman ve zemine münasip bir yol haritasının çizilmesinde fayda vardır. Vaziyete göre konferans, panel veya seminerler düzenlemek suretiyle muhataplara bilgi verilmelidir. 


Sosyal devlet olmanın bir gereği olarak, bu çalışmalara devam edilmesi için gerekli desteğin başta hükümet olmak üzere siyasi çevreler ve sivil toplum kuruluşlarınca sağlanması gerekir. Her ferde layık olduğu hak ve hürriyetin adaletle dağıtılması için anayasal düzeyde bir düzenleme de gerekmektedir. Bu meseleleri uzun yıllar gündemine almış ve aşmış ülke ve yerel yönetimlerle de temasa geçilerek, onların fikirlerinden ve tecrübelerinden istifade etmek, meselenin çözümünde yol almayı kolaylaştıracaktır. 


Konunun sağlıklı bir zeminde konuşulması ve çözüme yönlendirici olması için bilinçli çevre ve eşcinsellere de büyük görev düşmektedir. Bir eşcinsel ne kimliğinin bilinmesinden korkmalı ne de parmakla gösterilen olmalı. Vakarlı, iffetli ve menfi hareketlerden kaçınmakla sürece katkıda bulunmalıdır. Toplum hayatında itibarlı bir hayatla yaşamayı dileyen bir eşcinselin en önemli özelliklerinden birisi, her insan gibi, cinselliğin hayatın sadece bir paçası olduğunu ve diğer kimlikleri (dini, milli) gölgesine almaması gerektiğini bilmesidir. Kültürel, sanatsal ve her türlü faydalı hizmetleriyle toplum içinde var olmalıdır. Eşcinseller, ucuz kahramanlıktan ve isyanın alameti sayılabilecek hareketlerden kaçınarak, sabırla, müsait zemin oluştuğunda ehil tamsicilerle kendini ve sıkıntılarını paylaşarak sürecin daha seri işlemesine yardımcı olabilirler. 


Resul-i Ekrem (asm), dünyayı şereflendirdiğinde ve mahşerin dehşetinde duasında ümmetini düşünmesi, her müslümana en büyük sermaye olduğu halde, eşcinsellerin bu sermayeden mahrum zannedilmesi düşündürücüdür. Eşcinselleri islamiyet hesabına toplumun dışına itenler, bir kişinin imanını kurtarmanın bir kişinin ümidini söndürmekten daha önemli olduğunun bilincinde değiller. Bu derin yanlışı istikamete getirmekte en mühim rol şüphesiz akl-ı salim alimlere düşmektedir. 


Toplumu ayrıntılarla boğuşmaktan kurtarıp asli meselelere muhatap kılmak alimlerce mümkün okacaktır. Nelerin asıl nelerin tebei olduğu muvzuu tartışmalı olabilir. Bu hususta, Bediüzzaman’ın eserlerinde ve lahika mektuplarında bazı izahlar mevcuttur. Barla Lahikası’ndan birkaçı aşağıya dercedilmiştir. 


"Üstadım bana ve dinleyen her zevi'l-ukule, "... imanı kurtarmak zamanıdır. Beş vakit namazını hakkıyla edâ et; namazın nihayetindeki tesbihleri yap; ittibâ-ı sünnet et; yedi kebâiri işleme" dersini vermiştir” Hulusi (Barla Lah.) 


”Hem mektubunuzda yedi kebâiri soruyorsunuz. Kebâir çoktur; fakat ekberü'l-kebâir ve mûbikat-ı seb'a tâbir edilen günahlar yedidir: Katl, zina, şarap, ukuk-u vâlideyn (yani kat-ı sıla-i rahim), kumar, yalancı şehadetlik, dine zarar verecek bid'alara taraftar olmaktır.(Barla Lah.) 


 Kur'ân-ı Hakîmin azîm tergib ve teşviklerinin tam yerinde olup, ehl-i imanın desâis-i şeytaniyeye kapılmaları imansızlıktan ve imanın zayıflığından ileri gelmediğini, hem günâh-ı kebâiri işleyenlerin küfre girmediklerini … âyetle sâbit olduğunu ve nihayet Cenab-ı Erhamü'r-Râhimînin Gafûr ve Rahîm isimlerini melce ve tahassüngâh yaparak şeytandan istiâze edilmesini…(Barla Lah.) 


 Toplumun her ferdinin ,özellikle ahir zamanın dehşetli hengamesinde, allahın rahmetiden ümiti olmasını telkin etmek her şuurlu mülümanın en önemli vazifelerindendir. “Kulum beni nasıl tanırsa onunla öyle muamele ederim” hadis-i kudsisine itimat ve itikad eden ve herkesin hesabını sadece Allah’a vereceğini bilen bir kimse, sünnet-i seniye adabı içinde hareket etme gayretine düşerse, o büyük Şefaatcımızın (asm) şefkatli sinesine sığınmış olur. İslamiyet ailesinin, velev ki yaramaz bir çocuğu olmayı bile, bir eşcinsel kendisi için şeref saymalıdır. Ümmetinin dara düşmesine tahammül edemeyip, her ferdinin yardımına koşan O Rahmet Güneşi’nin (asm), kendilerini O’na ümmet sayan eşcinselleri unutmayacağı aşikardır.

6 yorum:

  1. yine güzel bir yazı... küçük parçalara bölüp ayrı bakarak çözüm bulmak nasıl kolaylaştırıyorsa, birinci yazı avam penceresinden çözüme adımlar atmış. bu ikinci yazı da alim penceresinden bakmış.

    gerçekten bu güzel noktaları nazara alan şefkatli ve hamiyetli islam alimlerinin kendi evlatlarından olan eşcinselleri üzmeden onlara teselli vereceklerini görebiliyorum. onlardan gelen bu merhamete ise verilecek cevap ancak hürmet olur...

    YanıtlaSil
  2. bu taleplerin paylaşılacağı zemin yakın mı uzak mı? ve bu güzel yazıları kim yazmışsa, sanki bize dost biri gibi ...
    sanki sıkıntılarımızın biteceği yünler yakın...
    ufukta somut bir şeyler var mı bilemiyorum.

    YanıtlaSil
  3. yazı için teşekkürler... önceki yazıya da yorum yapmıştım. burada da yine eşcinsellik, hırsızlıkla veya sarhoşlukla denk bir durummuş gibi bir hava ortaya çıkmış. yani eşcinselim, evet bu rezil bir durum ama bakın daha başka bir sürü güzel özelliğim, hasletlerim var, onların hürmetine beni yargılamayın, gibi bir sesleniş var sanki... bu ince ama önemli nokta haricinde yazarı tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (candlesandveils'e yorumun devamı)
      Niyetimiz ve duamız; vaaz ve hutbelerinde islamiyetin herkese hitap eden bir şefkat dini olduğunu ilan eden, ama mevzu eşcinsellik olduğunda, lutilikle alakası olmadığı halde, lutilik damgasını hemen yapıştırıp geçiştiren din alimlerinin insaflarını ve ferasetlerini harekete geçirmektir. Vakarla kibirin, iktisatla cimriliğin, tevazu ile zilletin ne kadar alakası varsa; eşcinsellikle lutiliğin o kadar alakası vardır.
      Bu manaların izah edileceği zeminin en kısa zamanda oluşması temennimiz...

      selam v dua ile...

      ümitvar

      Sil
  4. candlesandvils e teşekkür, ve yorumuna bir yorum

    hırsızlıkla eşcinsellik asla aynı veya denk değildir, ama yaygın olan umumi ve yanlış talakki sahiplerinin sert duruşlarını kırmak, eşcinsellik hakkındaki en kötümser ihtimali nazara vermek, eşcinsel olan-olmayan bütün kesimleri ve islamiyetin ölçülerini kullanmak isteyen alimleri de çözüme dahil etmek için bu manalar yazıya dahil olmuştur. Bir şeyin en güzelini vazgeçilmez göstermek bazen çzümü zorlaştırır. şimdi iyimser ve uzun vadeli düşünme zamanı... Uzun, neticeli ve meşkatli bir yola çıkıldığı için duaya ihtiyaç büyüktür...

    Yazıya sadece hislerimiz veya bir eşcinsel açsından bakılırsa dediğiniz doğru,

    selam ve dua ile...

    ümitvar

    YanıtlaSil
  5. candlesandveils in farkettiği incelik de verilen cevap da bence güzel olmuş eğer cesatetimi toplasam sizlerle konuşmak isterim. sizi meşgul etmeyeceksem merek ettiklerimi sormak isterim... diğer yazılaın da bir kısmını okudum. onlar hakkın da da sormak isterim

    daha önce bazı isimsiz yorumlar da yapmış olabilirim.

    ishak

    YanıtlaSil