9 Ağustos 2009 Pazar

Eşcinselliği Tedavi Etme Hırsı Dinmiyor


Amerika Psikoloji Derneği (APA) bir rapor yayınlayarak eşcinselliğin kesinlikle tedavi edilemeyeceğini açıkladı. Rapor ayrıca ebeveynlere, genç insanlara ve onların ailelerine "eşcinselliği bir akıl hastalığı veya gelişim bozukluğu olarak nitelendiren yönelim tedavilerinden" kaçınmalarını öneriyor.

“Ex-gay” terapisi olarak da bilinen eşcinsellikten vazgeçirme teknikleri bir çok dini organizasyon tarafından uygulanıyor. Bu uygulamalar son derece etkisiz ve son derece zararlı olarak tanımlanmaktadır.

Amerikan Psikoloji Derneği 1973’de eşcinselliği zihinsel bozukluk sınıfından çıkardı.

Çalışma için görevlendirilen grubun başkanı Judith Glassgold, "Cinsel yönelimi değiştirmek için psikolojik müdahalelerin kullanımını desteklemek için yeterli kanıt yok" dedi. Ayrıca "cinsel yönelim değiştirme çalışmalarını savunanların iddialarının aksine, son araştırmalar cinsel yönelim değişimi için yeterli delil sunmuyor" dedi.

83 çalışmanın analizlerini içeren Rapor-138, cinsel yönelimleriyle sorun yaşayan insanlar üzerinde akıl sağlığı uzmanlarının kullanabileceği bir reçetelendirilmiş metotlar listesi de içeriyor. Dini inançların yönelim üzerindeki olumsuz etkilerine atıfta bulunarak, "Psikologların cinsel yönelim değişimine yatkınlık konusunda tamamen dürüst olmalarını ve müşterilerin amaçlarını ve varsayımlarını anlayabilmelerine yardımcı olmalarını” da sözlerine ekledi.

Bu rapor, Amerika'daki eşcinsellik karşıtı “ex-gay” merkezlerinin, bu merkezlerden birine gönderildiğine inanılan tıp öğrencisi Bryce Faulkner'ın ortadan kaybolmasından ve geylere uygulanan şeytan çıkarma ayinlerine benzer olayların günışığına çıkmasından sonra ortaya çıktı.
PinkNews.co.uk tarafından “ex-gay” hareketi üzerine hazırlanan bir raporda, “ex-gay” hareketinin önde gelenleri dahi Amerikan Psikoloji Derneğinin "bazı bireyler eşcinsel hareketlerde bulunmamayı veya bunları göz ardı etmeyi öğrendiler" açıklamasıyla ve cinsel yönelimin değiştirilemeyeceği hakkında aynı fikirdeler.

Dünyadaki en büyük “ex-gay” merkezlerinden biri olan Exodus International artık şu mesajı yayıyor "Yönelimi değiştirmek mümkün değildir."

Amerika Psikoloji Derneği'nin raporu, bu durumun ne kadar uzun göz ardı edilebileceğinin veya akıl sağlığına ne tarz bir etkisi olacağının çok net olmadığını belirtiyor.

Bu çalışma aynı zamanda, cinsel yönelimi değiştirme girişimlerinin sıkıntıya sebep olabileceğini ya da var olan sıkıntıyı artırabileceğini, depresyon ve intihar düşüncelerini de kapsayan zayıf akıl sağlığına yol açacağını ortaya çıkardı.

Exodus International bir açıklamasında, Amerika Psikoloji Derneğinin onarım terapisi gibi klinik teknikler üzerindeki eleştirileri ve cinsel yönelim değişimi hakkındaki görüşleri ile tam olarak aynı fikirde olmamasına karşın, raporun bazı insanların hayatlarını dini değerler ile uyum içerisinde yaşamayı seçtiklerini söylüyor.

Exodus International başkanı Alan Chambers; inanç bir çok eşcinsel erkek ve kadının hayatının çok önemli bir parçası olmasa da, kararlarını almalarında çok motive edici bir faktör olduğunu belirtti.

Araştırmalara göre Britanya’da son bir yılda her 6 psikologdan 1’i eşcinsel bireyleri "iyileştirme" girişiminde bulundu.(AE)

Ali Erol - Kaos GL

haber için DenizliGLBT'ye teşekkürler.

--------------------------------------

bir zamanlar amerikada ex-gay exodus hareketi vardı. pek çok doktor rahip ve araştırmacıyı içine alan yüzlerce eşcinseli iyileştirdiklerini iddia eden bu rezalet 2007de sona erdiğinde arkada sadece kendi dinine itikadı sarsılmış hem medden hem manen yaralı eşcinseller ve onların hayalkırıklığı ile dolu servetlerini tüketmiş aileleri kaldı. derneğin iki kurucusu eşcinsel olduklarını açıkladı.



tam bu sırada bu modadan yararlanmak isteyen başka bir servet avcılığı reklamı başladı. ülkemize kadar gelen ve ümitsiz aileler için evlatları ile toplumsal yapı arasında bağ kurmaktan ise evladının yönelimini değiştirmeyi öneren nicolosi'nin paçavralarına hiç incelemeden özellikle dindar camianın göze çarpan isimleri meylediyorlar. oysa amerikada şimdi o dönem de kapanıyor. onlarca denek durumuna düşmüş eşcinselin itirazları youtube gibi sitelerde ses buluyor.

kendi evladının ruhunu ve değerini düşünen ailelerin bu ve benzeri aldatmacalardan uzak kalmaları ümidi ile...















8 yorum:

  1. APAnın sizin için aldığı kararların pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum zira bu bir gerçekki APAnın başına geçen şahısların ,sizin için alınan kararlarda etkisi çok büyük..

    Bir dönem sizin hasta olduğunuzu dile getirdiler '' bu bir hastalıkdır '' denildi..

    Şimdi ise farklı

    Asıl APAnın değil de size bazı hakları islamın tanıyıp tanımadığı!


    Her zişuur bilir ki Allah kadın ve erkeği yaratmış, birbirlerine eş olmak hikmetlerinden birisi.

    Kalkıpta 3. sınıf var demek ve bunu islam ile barışıyor gibi göstermek akıllıca değil, İnsan bir düşünse ki Mahşerde hesab verecek , acaba bu sapkınlığa yönelirmi?

    YanıtlaSil
  2. İnsan bir düşünse ki Mahşerde hesab verecek , acaba bu sapkınlığa yönelirmi?

    doğru dediniz. elbette yönelmez ve elbette tercih edilmez.

    çocukluğunda "kız gibi maşallah" diye yüzüne gülünür. okulda arkasından konuşulur ve isim takılır. ailesi de çevresi de bal gibi bilir ama insan değil, hayvan yerine koymaz. askerde ellerine düşsen bir sürü aç şehvet düşkününe oyuncak olur. çalışma hayatında asla kendisine büyük sorumluluk verilmez, elinde serveti varsa ona yakışmadığı düşünülür. adeta nasıl yaşayabildiği sorgulanıp, Allaha sitem edilerek onun yaptığı(!) yanlışı düzeltmek için ölümü istenir. ölmekten beter işkencelerle adeta cinselliği kazınır. yeter mi? hayır elbette yetmez. intihar ederek dahi kurtulmayıp, gideceği mahşerde bir de hesap vereceği yüzüne bağrılır. tüm bunları bir de hürriyet adı altında yapmak size hiç yakışmıyor. mahşer mahkemedir. ve taraflar eşit miktarda hakla dinlenirler. boynussuz koyunun boynuzludan hakkını alacağı o mahşer mahkemesini ve verilecek o hesabı ben de istiyorum...

    biraz düşünebilirseniz bunun yönelmekle seçmekle tercih etmekle olmadığını anlardınız. çünkü hiç kimse beynini çalıştırmadan ele geçirebileceği toplumsal statü ve ahiret avantajını böyle eline birşey geçmeyen "eşcinsel" kelimesine değiştirmez.

    madem ki eşcinsel diye bir kavram var, o zaman dua edin, Allah bize güzel bir yol açsın. yoksa bu kadar yokolmayı istemek ve saldırmanın ardında başka bir eşcinsel ruhu hissdiyorum diyeceğim.

    YanıtlaSil
  3. merhabalar epey bir süreden beri takip ediyorum blogunuzu. öncelikle teşekkürler ve tebrikler...

    eşcinselliklerini bastırmış olan, yahut bunu farkında olmadan öteleyen fakat bir şekilde hayatın bir bölümünde tekrar tekrar karşılaşan insanların tramvaları olarak görüyorum "eşcinselliği tedavi etmek" isteyen zihniyeti.

    kendisi ile barışık olamayan bir zihnin karmaşası, ne aşkı ne imanı ne de başka bir "yüce duyguyu" kaldırabilir.

    Socrates'ten Hz.Ali'ye kadar bir çok düşünen zihnin dediği gibi "Kim kendini bilirse Rabbini bilir."

    Belki de kişinin kendisi ile barışık olması ile başlayan bir süreçtir iman ve bu barışık olabilme süreci de bir imtihandır.(yoksa bir çok kişinin dediğinin aksine kişinin doğuştan gelen eşcinselliğini bastırmak değildir imtihan.Aksine onun ile barışabilmesidir.)

    benim acizane görüşlerim bunlar...

    YanıtlaSil
  4. "kendisi ile barışık olamayan bir zihnin karmaşası, ne aşkı ne imanı ne de başka bir "yüce duyguyu" kaldırabilir"

    alkışlıyorum, kendi ile barışık ve esenlik dolu bir ömür diliyorum.

    "Belki de kişinin kendisi ile barışık olması ile başlayan bir süreçtir iman ve bu barışık olabilme süreci de bir imtihandır.(yoksa bir çok kişinin dediğinin aksine kişinin doğuştan gelen eşcinselliğini bastırmak değildir imtihan.Aksine onun ile barışabilmesidir.)"

    tüm dini milli ve cinsel kimliklerimizle barışmak ne denli hayati olduğunu bir anlayabilsek...

    YanıtlaSil
  5. Bazı kişiler vardır, haklılığını kanıtlamak için hep birilerinden destek beklerler. Şimdi sizin Amerika'daki bir merkezin "eşcinsellik bir hastalık değildir" açıklamasına ne kadar çok inancınız var değil mi? Çünkü sizden yana konuşmuş. Ama kalkıp aynı bu merkez "eşcinsellik tedavi edilebilir bir hastalıktır" deseydi tüm eşcinseller bu merkezi yerin dibine sokacaktı. Bu gayet doğal bir insan davranışı, insan haklı olduğunun kabul edilmesini ve bilinmesini ister. Ama İslâm inancında "bana göre, bize göre, ona göre, şunlara göre" diye bir kavrama yer yoktur. İslâm'da Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed (s.a.v.) aracılığı ile "Yüce Allah(c.c.)'a göre" hükmü vardır. Ve buna karşı gelenler, onları en iyi bilen Yaratıcılarından daha iyi bilemeyecekleri için onlara yine herkesin sahibi Yüce Allah tarafından uyarılmışlardır. Şimdi eşcinsellerin pek duymayı arzu etmedikleri Lût Kavminin kıssasında yaşananlar Kur'an-ı Kerim'de aktarılmıştır. İslâm inancı olan bu kısaalara bakarak gerçeği bulabilir ve görebilirler.

    İnsan kendine göre olan düşüncelerine kendisini zorlayarak destekler bulabilir. Ama bu ancak kendisini ve çevresindekileri kandırmaya yarar. Yüce Allah(c.c.)'ın herşeyden haberi var ve herşey onun ilmine dahildir. Yüce Allah(c.c.) insana irade vermiş ve bu iradenin doğrultusunda yapılacakların karşısında da bir hesap günü olduğunu bildirmiştir. Bu hesap gününe inananlar 60-70 yıllık bu fani hayatı oradaki sonsuz hayata değişiyorlarsa bunda bize diyecek birşey yok. Allah(c.c.) hidayet versin diyebiliriz sadece.

    Bir de şu örneği vermek isterim; Normal 1 kadın ve 1 erkek birlikte olduğunda üreme gerçekleşiyor ve insan nesli devam ediyor, bu ilişkiden bir yaşam doğuyor, ama hiçbir eşcinsel ilişkiden çocuk olmuyor, buradan anlamıyor musunuz yaşadığınızın normal olmadığını? Hiçbir erkek doğuramıyor ve hiçbir kadın doğurtamıyor. Hala eşcinselliğin gayet doğal! ve normal bir seleksiyon olduğunu iddia edenlere bir dış müdahele olmadan doğal yollardan bir erkeğin doğurduğunu göstermelerini isterim! Ancak o zaman size inanırım! Bu asla ama asla mümkün olamayacak birşey, bunu sizler de biliyorsunuz, çünkü normal olan bu değil!

    YanıtlaSil
  6. "Bazı kişiler vardır, haklılığını kanıtlamak için hep birilerinden destek beklerler."

    evet bu cümle hakikaten bugünlerde daha bir gerçek görünüyor. çünkü Türkiye'nin üye olduğu Dünya Sağlık Teşkilatı WHO da Eşcinselliğin insani bir durum olduğunu söylüyor. şurada yazdığı gibi Türkiyenin dahil olduğu Endonezyadaki Islam Konferansında da Eşcinselliğin insani bir durum olduğu ortaya konmuştur. "kendini haklı çıkarmanın doğal olarak" açıklanması sözkonusu olamaz. doğayı inkar eder, tevhidi bilir bir dinin esasında dediğiniz gibi : "İslâm'da Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed (s.a.v.) aracılığı ile "Yüce Allah(c.c.)'a göre" hükmü vardır." doğru cümleyi alıp onu silah gibi kullanmak maharetinize güvenmeden önce biraz tarihe baksaydınız asr-ı saadetten osmanlının sonuna kadar eşcinselliğin hukukunu koruyan milletlerin nasıl yükseldiğini görürdünüz. eşcinsellerle sanatın ve zanaatın her sahasında nasıl insanlığa ışık tuttuğuna şahit olurdunuz. ama bunlar görmek yerine size öğretildiğini düşündüğünüz radikal düşünceleri kanıtlamak için her birilerinden destek bekliyorsunuz.

    sadece asr-ı saadet değil tüm peygamberlerin kıssalarını duymak isterim. çünkü bilirim ki, eşcinselliğin hukukunu en fazla koruyan ortaya koyan, onu nefisperestlikten uzak gösteren Hz. Lut (A.S.)dır.

    hidayet duanız için teşekkür ederim. bu duayı ettiğiniz gibi bize Kur'anı da okumalısınız. Hadisleri de ders vermelisiniz. yanınıza gelmiş sizden talep eden bir eşcinsele hakikat-i dünya ve ahireti ders verirken elbette sahabeler gibi hislerinizi karıştırmadan ve yansız olmalısınız. değil hakaret etmek, ötelemeden yermeden, incitmeden usul-ü dini anlatmalısınız. ben de eşcinsel olmayanlara çevremde inanın böyle yapıyorum. çünkü hepimizin Kur'andan ders almaya ihtiyacı var.

    bir örnek vermişsiniz ki en az yukarıdaki ifadeleriniz kadar yanlış. üremenin nasıl gerçekleştiğini biliyorsunuz. bunu sizin gibi düşünenlerle paylaşın. normal olan erkek ve kadın bulup onlarla paylaşın onlar da üresinler. bizim öyle bir kaygımız yok. her doğandan onda biri eşcinsel...

    insanlara böyle üremeyi reklam ederken Hüccet-ül İslam İmam-ı Gazalinin (R.A.) eserinde rivayet ettiği evlilikten kaçınmakla ilgili emri de düşünün. önemli olan üremek değil imanla kulluk yapmaktır.

    buraya "normal değilsiniz!" diye sinir krizi ile yazmanız da normal görünmüyor. bu kadar çok tekrardan anlaşılıyor ki, sizin de ruhunuzda yüzleşmeniz gereken çok kapalı istidatlarınız var. eğer talep edrseniz yardım edebilirim. öncelikle insafla buradaki yazıları okuyunuz. emin olun sahip olduğunuz homofobi hastalığına karşı işe yaradığını göreceksiniz. Allah şafidir, şifa verir, diliyorum ve temenni ediyorum....

    YanıtlaSil
  7. Öncelikle merhaba, bu kadar güzel bir tartışma platformu görmek beni çok sevindirdi. Çünkü daha yaşım çok küçük ve bu konularda çok endişeliyim.

    Öncelikle Lut Kavminde yaşanan olaylar derinlemesine düşünüldüğünde, asıl orayı yıkan şey bana göre eşcinellik değil çok fazla ilişki ve tecavüzdü. Çünkü ordaki bütün erkekler birbirleriyle ilişki içerisindeydi ve tecavüz vakaları çok oluyordu.

    Bir toplum düşünün aynı lut kavmi ama eşcinsel değil de karşıcinsel. Ama herkesin birbirleriyle ilişkisi var. Emin olun onlarda aynı şekilde yıkılırdı.

    Sonuç olarak benim demek istediğim asıl yasaklanan çok eşlilik ve tecavüz. Aynı karşıcinseller gibi eşcinsellerde kendi aralarında evlenebilse sadece tek bir kişiyle birlikte olsa hem bu eşcinseller için şu an 3. sınıf birey olarak adlandırıldıkları dünyadan daha iyi olur hem de daha barışık bir dünya düzeni gelir. Farkındaysanız son zamanlarda çoğu ülkede bu tür evlilikler serbest kılındı. Olması gerekende bu.

    Eğer düşündüklerim doğruysa umarım mahşerde hesap veririm ve hakkımı alırım. Eğer düşündüklerim yanlışsa ve gerçekten evlenerek olsa bile kendi cinsinden birilye ilişkiye girmek günah olursa ben o zaman takdir-i adaletten şüphe ederim.

    Madem eşcinsel ilişki günah, tedaviside yok e biz ne yapalım? El insaf yani. Biri bana desin şöyle yapacaksın böyle yapacaksın. Kur'an dada çok fazla bilgi yok. Benim kafam çok karışık çok araştırıyorum. Ama bir sonuca varamıyorum.

    YanıtlaSil
  8. Gay Gaydir Her zamn :(

    YanıtlaSil