3 Ağustos 2009 Pazartesi

eşcinsellik bir isyanın ifadesi mi dir?



avrupa felsefesinin yükselişi ile metodolojik bakışının analizci ve kuşkucu yaklaşımı her bilim ve yaşam kesitine de yerleşti. bilim sanat ve felsefeden yetişen pek çok meşhur içinde hatırı sayılır bir eşcinsel kesim de bulunuyordu. onların diğer söylemleri sanki eşcinsellikleri ile daha bir kuvvetli göründü. böylece eşcinsellik farklı düşünmenin bir şekli gibi algılandı. islam beldeleri son yüzyılda avrupa ile rekabetleri gereği avrupa felsefesinin derinliğine soğuk baktılar. bu ise eşcinselliğe de soğuk bakmayı getirdi. eşcinsellik avrupa işi, dik başlı, varolanı reddeden, inatla normale karşı çıkan bir özelliğe büründü. gençler ve yeni felsefe öğrencilerinin geleneksel islamı yaşayanlar ile birbirlerini dinlemeyen tavırlarıyla kıyının iki ucu birbirinden uzaklaştı. eski anarşist felsefecilere göre sadece bilim felsefe ve eşcinsellik gibi kimlikler değil, sanatın da her hali bu başkaldırıyı gösteriyordu. oysa islamın sanatında kargaşa ve başkaldırı yerini asırlar boyu bir ahenk ve huzura bırakmıştı. eşcinsellik de bir kimlik olarak toplumda yerini almıştı. şimdi ise bu çalkantı ile karışan ve durulmaya başlayan yeni dönemde geçmişi daha iyi anlamak ve kendi kimliğini konumlandırmak için gayret etmek gerekiyor. eşcinsellik bir kimlik olarak anlaşılmayı tekrar keşfedilmeyi bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder