28 Haziran 2009 Pazar

İbadet İhtiyacı

Soru: tüm bu yazılanlardan anlıyoruz ki, eşcinsellik bir kavram olarak islamla yanyana anılabiliyor ve pozitif yada negatif bir anlam katmıyor. fiil olarak bakıldığında nereye koyacağız? eğer fiilleri sol kefemizi ağırlaştırıyor ise, sağ kefeye ne koymalı ki, ahirette mahçup olmayalım?

Cevap: baştan buraya kadar bir vasıf ve ünvan olarak eşcinsel kimlik sahibi olmak kişinin manevi karakterine olumlu yada olumsuz bir etkisi olmadığı ortaya çıktı. fiil olarak bakıldığında ise çok geniş bir yelpazede fiillerle karşılaşıyoruz. bu fiiller kişilerin özel sınavlarına da dokunuyor. neredeyse her kişinin durumunu ayrı değerlendirmek gerekiyor. herkes bir olmadığına göre sol kefedeki mes'uliyetlerimizi tevbe konusuna bırakıp sağ kefemize ağır gelecek ameller üzerine yoğunlaşmak gerekiyor.

imanın fiile çıkmış en temel davranışı ibadettir. bir insanın dünya muhasebesi yapılsa, en temel soru ibadettir. mizan terazisinde en ağır fiil şüphesiz ibadettir. ne gariptir, eşcinsel olduğumuz için endişe duyulan fiil ibadettir. o denli dışlanmış ve itilmiş olduğumuz öğretilir ki, adeta el açan bir eşcinsele sema açılıp "defol" diye gürleyecekmiş gibi gelir. bu yanlış endişeyi sorgulamak gerektiği halde, dua ile sığınıldığında nasıl da istifade edildiği görülerek bu korku yanlışlanacağı yerde, kolay olana kaçılır. Allaha sitem edilir. bu da ümidi kırık bir şekilde ibadetten ve ibadethanelerden uzak kalmayı netice verir.

oysa, "la şerike lehü" islamın temel prensibidir. manası ise:

"Yani, nasıl ki ulûhiyetinde ve saltanatında şeriki yoktur; Allah bir olur, müteaddit olamaz. Öyle de, rububiyetinde ve icraatında ve icâdâtında dahi şeriki yoktur.

Bazan olur ki, sultan bir olur, saltanatında şeriki olmaz; fakat icraatında, onun memurları onun şeriki sayılırlar ve onun huzuruna herkesin girmesine mâni olurlar, “Bize de müracaat et” derler. Fakat Ezel-Ebed Sultanı olan Cenâb-ı Hak, saltanatında şeriki olmadığı gibi, icraat-ı rububiyetinde dahi muinlere, şeriklere muhtaç değildir. Emir ve iradesi, havl ve kuvveti olmazsa, hiçbir şey hiçbir şeye müdahale edemez. Doğrudan doğruya herkes Ona müracaat edebilir. Şeriki ve muini olmadığından, o müracaatçı adama “Yasaktır, Onun huzuruna giremezsin” denilmez.

İşte, şu kelime ruh-u beşer için şöyle bir müjde verir ki:

İmanı elde eden ruh-u beşer, mânisiz, müdahalesiz, hâilsiz, mümanaatsız, her halinde, her arzusunda, her anda, her yerde o ezel ve ebed ve hazâin-i rahmet mâliki ve defâin-i saadet sahibi olan Cemîl-i Zülcelâl, Kadîr-i Zülkemâlin huzuruna girip hâcâtını arz edebilir. Ve rahmetini bulup kudretine istinad ederek kemâl-i ferah ve süruru kazanabilir."

kıymeti geri olmayıp, hisde hassasiyette, yetenekte hayli ileri olan bir eşcinselin ruhuna rahatı, kalbine ferahı yalnızca ibadet verebilir. eşcinsellikle ilgili bir şeyleri terketmek, kendini kandırıp eşcinsel olmayan bir hayata kanaat etmek yada sosyal hayata iyi görünmek için değil, ibadeti hayat nimetinin en büyük şükrü için uygular.

tüm varoluşu ve yaşamı içinde itham edildiği yada başardığı şeylerle beraber, yazdığı ömür kitabının ahirette en parlak sayfaları ibadet sayfalarıdır. çevresindeki hayat arkadaşı, dostları , ailesi ve sevdiklerine verebileceği en yararlı destek, bu dünyada ümidin kaynağı, öbür dünyada alnının akı, ibadeti tavsiyedir.

hayatının tüm detayları kayda giren ve ahirette milyarlar insanlar ve dostları önünde çarşaf çarşaf özeli yayınlanabilecek bir eşcinseli bu felaketten koruyacak en tesirli hamle, henüz dünyada iken dua ve ibadettir. evet bunu engellemek mümkün ve mahçubiyetten kurtulmak imkanı varken önlem almamak ve kendini layık görmeyip, kendine yakıştıramamanın akibeti pek vahimdir. eşcinsel olmadığı ve toplumda örfen gelen bir islamla ite kaka, ibadeti ve ameli hayatına karışmış bir mü'min, ahirette mükafatına doğru giderken, çok daha hisli, samimi ve başarılı olabilecek eşcinselin ümitsiz bir şekilde ibadetten uzak kalması ve akibette zarara uğraması üzüntü vericidir.

dünya yağmuru ardından doğan ahiretin o güzel gökkuşağında, pırıl pırıl parlayan gökyüzüne tüm eşcinsellerin tebessüm edebilmesi mümkündür...

12 yorum:

  1. Gayet içten ve ciddi bir yorumdu. Niye sansürledin anlamadım?

    Sansürü bu şekilde yapacaksan blog yazarlığını gözden geçir derim.

    YanıtlaSil
  2. tavsiyeniz için teşekkür ederim. fakat yorumunuz bizlere bir çözüm ortaya koymak yerine, tek bir tarafı seçip diğer tarafı ihmal üzerineydi. oysa bu blog ister eşcinsel olsun ister olmasın, kişilerin tüm kimliklerini ihmal etmeden bir arada uyumlu bir şekilde yaşamasını örneklendirmek ister...

    YanıtlaSil
  3. Neyse, rahatsız olduysan fazla tutmayayım seni. Benimki şaka ile karışık bir çözüm önerisiydi.

    Sen burada sansürledin, ama konu şurada tartışıldı... http://ff.im/4y45d

    YanıtlaSil
  4. kulaklarını çınlatıyoruz haberin olsun.

    http://www.hafif.org/yazi/al-bi-de-burdan-yak-1

    YanıtlaSil
  5. sevgili arkadaşım, o heyecanlı ve şevkli enerjinizle heryerde insan eşitliğini ve özgürlüğünü ilan etmek için çırpınıyorsunuz. kulaklarımın çınlamasından memnunum. biliyorum ki, ancak böyle konuluşulup görüşüldükçe ortak bir payda oluşacak. ancak böylece, Allaha gerçek kul olmak, ona karşı kul olurken diğer kulları ötekileştirmemek ve huzurunda "biz" diyebilmek mümkün olacak...

    YanıtlaSil
  6. mesajlarımı süreklisiliyor oluşun bile senın hangi maksadı taşıdığını gösteriyor.. körler sağırlar birbirini ağırlar hesabı kendi kendinizi ağırlayın ..

    gerçekleri duymaya cesaretiniz yok.. neden?- çünki sizde biliyorsunuzki YALANCISINIZ ...

    YanıtlaSil
  7. @adsız
    mesajlarının sürekli siliniyor olmasının sebebi sürekli hakaret ediyor olman. evet bu blog bir maksad taşıyor. sayfanın başında da dediği gibi:"Bu blog, Eşcinsellik ve İslamiyet kimliklerini tek bir bedende bir araya getirmeye çalışan insanlar ve bu insanların aileleri ve çevreleri için teselli ve umut veren, kargaşadan ve çatışmadan uzaklaştıran bir tavır gösterecektir. Lütfen yorumlarınızda da genellemelerden kaçınıp, ithamdan ve önyargıdan uzak bilgiler paylaşıp, olumlu ve çözüme yönlendirici olalım!"

    biz itham ettiğin o gerçeklerle bir ömürdür yaşıyoruz. biraz okursan sen de eminim anlarsın.

    YanıtlaSil
  8. sakın kafana takma eflatoon kardeşim, bana da o kadar çok küfür, hakaret, tehdit geliyor ki delete uşuna basmaktan ayrı bir zevk almaya başladım artık, ah bu islam zennedilen nasırlaşmış gelenekler, iki erkeğin kavga etmesini, silah taşımasını yadırgamazlar da birbirine aşık olmasını yadırgarlar, hatta lanetlerler.

    YanıtlaSil
  9. gaykedi, muhatabım sen değilsin..

    Ne sizi nede o lanetli amelinizi değil , sadece Pak ve nezih islamı lekadar etmeye çalışan eflatunu muhatab kabul etmişim..

    Ey eflatun de bakalım, '' eğer allaha muhabbetiniz varsa resulullaha ittiba edilecek, şayet resulullaha ittiba edilmiyorsa sizin Allaha muhabbetiniz yoktur '' Ayet tefsirinde ( sende bilirsin bu parağfafı!) izah edildiği gibi resullullaha ittiba şart..

    peki sizin bu livatanızı O zatı mualla nasıl karşılamış... nasıl haber vermiş..?

    bak ,peygamberimiz nasıl kavun yediğini bimediği için ömründe kavun yemıyen alimler var , yanı ona muhalefet ederim düşüncesiyle...

    Ya sen düşünsen ki bu lanetli ameli o zat yasaklamış.. vicdanın buna ne der?


    GAY KEDİ SENI MUHATAB ALMIYORUM TEKRAR BELİRTEYİM.. KİM İSLMAİYETİ ALET EDERSE ONU MUHATAB ALIRIM!

    YanıtlaSil
  10. "pak ve nezih islam" konusu güzel bir vurgu olmuş. keşke şöyle deseydiniz, "evet zorla canınıza ve hayatınıza kast edildiği ve siz sabırla mukabele ettiğiniz için elbette sizin çektiğiniz boşa gitmez. Allah ağzından islam kalbinden iman eksik olmayana azab etmez". böylece şefkatinizi hisseder sizi dinlerdik. eşcinseller azabla ve korkutma ile doğru yola getirilmez. onu gözü dönmüş töre cinayeti işlemekden sakınmayan aile mahkemelerine sarfedin.

    biz talebe olmaya çalışıyoruz. bir savımız yok. alim değiliz ki, iddiamız olsun. arkadaşım, tekrar ediyorum. toplumsal saygı ve sevgi, aile içi dürüstlük istemez misin? doğruluk islamın şiarıdır. o zaman kendi kimliklerini masaya açıkca ve rahatça koysunlar ki, insanları gerçekten tanı...

    sana gözünün içine baka baka senin bacınla evlenmeyi istediğini söyleyip, anası yüzünden aklından düğün geçen bir enişte ister misin? bu enişte hamam da erkek sevgilisi ile basılınca ne renk olursun? ülkemde bu hikayelerden kaç yüz tane her yıl yaşanıyor tahmin edebiliyor musun? aile faciasını yaşamadan ve bilmediğin bu işler hakkında sen bu kadar keskin konuşurken, alimlerin ekser çoğunluğu konuşmaktan kaçınır. üç kıtanın kaderi elindeyken o şeyhülislamlar eşcinselliğin haram olduğuna inansalardı, yeryüzünden kazırlardı. tam tersi sarayların ve arşivlerin en seçkin iç oğlanları biliyorsun ki bizim sınıfımızdır. tarihde bizi doğru yönlendirenler yükselirler. hasmımızın eline geçersek sana dünyayı dar getiririz. niye lehinde olan ve kardeşin olan bu vatan evladına lanet etmek yerine kazanmıyorsun. özeliniz sizi ilgilendirir, toplumsal hayata saygılı olun desen sözün değer kazanır.

    YanıtlaSil
  11. aktor35

    Sevgili eflatoon...

    blog'unu inceledim. Gayet hoş konular içeriyor. Bir sebep aradım yazmak için ve burada dedim yazayım. Yani "adsız dediki" kısmında kendimi yazma moduna ittim.

    Şimdi siz gay olduğunuzu ve burada sizinle aynı durumda olsun olmasın tüm insanlığa düşüncelerinizi aktarırken, devamında sizin gibi düşünen veyahut düşünmeyen türlü insanlar fikir teatisinde bulunsunlar diye bu blogu oluşturdunuz.

    Her karesini okumadım, Önemli sayılacak bölümü okuduğumu belirtmek isterim.

    "Derlerki her tespit bir yanılgıdır" söylediklerimde bende yanılabilirim ancak insanoğlu kendine saçma gelen şeyi ona inandığı için söylemez. Söylememek büyük kayıp bence. Şimdi diyeceksiniz söze başlasanız artık.!

    Bence siz yanlıyorsunuz. Kendinizi kandırıyorsunuz. Yazdıklarınız ile çelişiyorsunuz. Mantıklı cümleler kuruyorsunuz filhakika kurduğunuz cümlelerdeki kişi siz değilsiniz. Sizin şu yada bu olmanız kimseyi bağlamaz. Toplumu ne bağlar. Bağlantı noktası sadece bu blog. Sesinizi duyuracak bir kanal bulmuşsunuz elinizde bir mıskal öttürüyorsunuz.

    Azizim. Çeliştiğiniz nokta aslında olmaktan hoşnut olmadığınız bir koşul üzeresiniz. Koşuldan memnun olmamanız sizi "din" konularına itmiş ve burada kabul görmek istiyorsunuz.

    Sizin gibi düşünen ve kendi fikirlerine tercüman olamayan zevat burada gönlüme bir ahenk ve ferahlık geldi gibi cümleler kurarak size takiye yapmaktadırlar. Sizin de istediğiniz bumu?

    şeyhülislamın düşünceleri içinde bu son trend mi vardıki eşcinselliği silip süpürsünler. Nereden çıkarıyorsunuz bunu ve bunun gibileri.

    Allah adı geçen bir cümle yapısı içinde bu hoyratça söylevleriniz hiç kabul görecek enva'da değil.

    içoğlanlık şeyhülislamın bakış açısı değildir. O dedikleriniz osmanlıya mal edilen bir sergüzeşttir.

    Bu konuyu fazla dağıtmadan öze inmek istiyorum.

    Arkadaşım kısım kısım okuduğum yazılarında akıllı bir imaj sergiliyor ve ne dediğini bilen bir yapı sergiliyorsun. Durumun o kadar Allahın yoluna uzak değil. Dini içinde korku ile yaşıyorsun. Rabbinin karşısına nasıl çıkacağın düşüncesi hakim. Ama buna uymamak yada bu yaptığınız şeyin çirkinliği sizi iç dünyanızda toplumun dışına iten fartördür.

    Sorunu biliyorsan çözüme ulaşmak kolaydır derler. Doğrudur da. Sen sorunuda çözümüde gayet iyi biliyorsun.

    Peygamber efendimiz S.A.V.çevresindeki insanların kendisine sorması sebebi ile onlara zina olayını yapana dahi şefaatim olacaktır derken, yapılan şeyin çirkinliğine kendini inandırıp pişman olacak kişileri ve tövbe ederek bir daha yapmayacak kişileri esas almıştır. Zira ben bir hata yaptım bundan dolayı suçluyum artık beni hiç birşey paklamaz lafzı düşünceler, yapılandan kişiyi duygusal çıkmazlara itmemeli.

    Yine Küfre Razı Olmak Küfürdür deyimi ile Allahtan ümidi kesmekte bir küfürdür. Siz yazılanı okurken muhalif cümlelere gerek görmeden ne demek istendiğini anlıyacak kapasitede bir insansınız.

    Ne yapmanız gerektiği kendisine söylenen insanlar, söylenenin kendilerinin anlamak istemediği bir hususu hatırlatma isteklerinden gelir. Sizinde dediğiniz gibi özeliniz sizi ilgilendirir ama burada artık özel konusu bitmiş tüzel kısmı cereyan etmekte.

    Toplumsal hayata saygılı olmak esas o topluma sayğılı olmaktan geçer. Siz toplumun selameti için kendinizi feda edermisiniz.?

    YanıtlaSil
  12. @aktor35
    bloguma hoş geldin. içerdiği hoş konulara yorumlarınızı dilediğiniz gibi paylaşın. bu blogun amacı sayfa başında da dendiği gibi kimlikler arası bir uzlaşı için adımdır.

    her tesbit yanılgı değildir. tam tersi her tesbit içinde doğruluktan bir parça vardır.

    siz de blogumdan öte benim hayatımla ilgili tesbitler yapmışsınız.

    evet dediğiniz gibi kabul görmek istiyorum. terkedip gitmek değil, bir parçası olmak istiyorum. toplumun benden dilediği tüm ödevleri yerine getirdiğim gibi haklarımı da alıyorum. bunu bireysel olarak yaptığım gibi çok yakında bunu tüm aynı paydada olan insanların da yapacağını şimdiden görüyorum.

    burada insanların beni yorumları ile desteklemesi bu blogu hayalperest yapmaz. çünkü bu blogun savını destekleyen başta hakkın sesidir, tarihin kayıtlarıdır, insan fıtratıdır. ta dünyanın öbür ucundaki adama benim ne tesirim olsun. elbette siz de hem yakın hem uzak çevrenizde zaruri olan hayatta eşitliğin ve saygının talebini işitiyorsunuz. bunlar benim blogumdan değil, kendi öz ihtiyaçlarından haykırıyorlar.

    eşcinselliğin vasfı hep aynıdır. her yüzyıl ona farklı bir elbise giydirir. geçmişin kayıtlarında hep o naif ruhu ve kendi parçamızı hisseder, okur daha da ötesi bizden olduğunu biliriz. bu sebeple geçmişin tüm muktedirleri elbette bizi biz olarak bilir, itina ile bir şekilde kendi ruhi bütünlüğümüz için destek verirlerdi. bu asrın dikkati dağınık, çabuk usanan ve kendi dışındakine duyarsız olmaya çalışan bakışı elbette hemen meseleyi anlamayabilir.

    "dini içinde korku ile yaşamak" derken yine kısmen doğru kısmen eksik bir tesbitte bulunmuşsunuz. Allaha kulluk hem korku hem ümit ile yerini bulur. evet korkuyorum, her amelimden "acaba benden razı olmuş mu?" endişesi taşımam kulluğumun gereği, diğer yandan bana ümit vermesi, feyizler ve dualara verdiği cevaplar ile inayetleri diğer yarısını dengeye getiriyor. zaten sınavın tavrı da bu olmak durumunda değil mi? bu haller içinde yani Allahın huzurunda ve karşısında kendi tefekkür ederken toplumun dışına itilip itilmemek bahsi pek dikkate değer durmuyor. öte yandan madem itildin hakkına razı ol demek lüksüne de hiç bir mahluk sahip değil. çünkü mahlukat Allahtan uzaklık noktasında birdirler.

    niçin eşcinselliği sokakta yapılan bir fuhuş gibi algıladığınızı tam anlayamadım. sanırım herkes manaları kendi gözlemleri ile örneklendiriyor.

    eh öyleyse şu sesi çıkmayan, sesi çıkmasın diye uğraşılan eşcinsel kimlik de kendisini artık örneklendirsin. nasıl yaşanırmış göstersin. ortak bir payda oluşsun ahlak ortalaması görünsün. sonra döner tekrar dediklerinizi değerlendiririz.

    toplumsal hayata katılmak illa kendini feda ederek mi olur? garip. bu evliyalar tarihinizde var diye eşcinsellere evliya olup her türlü heveslerinden vazgeçip o yolda kendilerini feda etsinler diye yol gösterirken, siz de kendi koyduğunuz gözleme tabisiniz. bu iş bu kadar keskin köşeli değil. cihan harbinde bu millet bu tür şeyler ile uğraşmadı diye cihan harbini bu millete yine istemek insafsızlıktır. siz zaten sistemden istifade ediyorsunuz. bırakın eşcinsel kardeşleriniz de saygı görsün, bu çok mu zor?

    yalandan uzak olmak bu kadar mı zor? bizi taklit etmeden ve rol yapmadığımız anda kabul etmek bu kadar mı zor? siz kabul edemiyorsunuz diye bizim kendimizi feda etmemiz mi gerekiyor?

    neyse ki bu çağın gereği olan bu harika medeniyet artık bunu kabul etmiyor...

    YanıtlaSil