5 Nisan 2009 Pazar

Değişen Anadolu

istanbulun en seçkin semtlerinde halkla yapılan anketlerde eşcinselliğe karşı içten içe bir yabancılama ve tepkiyi hissedersiniz. buradaki insanlar zaten son derece sıra dışı ve ülke ortalamasından uzak yaşamları yüzünden ister istemez eşcinselliğe karşı duruşlarını temellendirip ifade edemezler.

Anadolu şehirlerinde durum daha farklıdır. bil ama tanıma nevinden daha değişik bir duruş vardır. adı travesti gay yada lezbiyen olduğunda çok ecbnebi bir tepki alınabilir. oysa şehrin dört temel mekanının eşcinsellere sunduğu imkanlar bu tepkinin tersine çok farklıdır.

Kahvehaneler sadece çay içilen oyun oynanan yerler değil, sıkıntılı tavırlarından kurtulup bir akşam dağıtmak adı altında birden olup biten gecelik maceraların temelinin atıldığı mekanlar haline geleli çok uzun zaman olmuştur.

Stadyumlar izleyicileri için son derece güzel sahneler sunan ve orada içindekileri döküp bakmanın serbest olduğu vitrinler haline gelmiştir.

Hamamlar zaten göre göre inceleyip tanışılan mekanlar olarak asırlardır yerlerini koruyorlar. bu mekanlarda içindeki kimlikle hiç yüzleşmeden ve hiç isim koymadan, arabesk ve platonik izlenimle çok heyecanlar yaşanıyor.

Bir de sonuncusu var ki incelenmesi gereken ayrı bir konu olan camiilerdir. yukarıdaki üç yerin aksine burada herkes kimliklerinden soyutlanmış olarak o mukaddes atmosfere girerler. bazıları ise orayı kirlettiklerini düşünüp utançla canlarının alınmasını Rablerinden dilerler. onlarca yıldır içlerindeki utançlarının arzularının kendilerinden nefretlerinin ateşini o büyük kubbeler altındaki huzur denizlerine dökerler. biraz konuştuğunuzda aslında o sıkıntının altındaki gerçeği hemen kavrarsınız. ama Türk adeti olarak bu ortaya çıkarılıvermez, acı ve gözyaşı ile birlikte akibetine gizlice götürülür.

Buralarda yaşananlar sürekli bastırıla bastırıla tepesi kesilip yanlarından büyüyen ağaç gibi ölmemiş, ortama uymuş bir acayip şekil almış birbirinden ilginç hayat formlarına dönüşmüşlerdir. çünkü dışarıdan toplumun normal diye algıladığı, stresi dışarıdan da belli olan bu insanların çoğu kere hayatlarında arzu ateşlerini sakinleştiren, haz veren, kuytularda özellerini paylaştıkları kendi cinslerinden insanlar hayatlarına girmiştir. alınan bu hazzın, yasak meyve ve büyük günah yada çok büyük ayıp olması ve ortaya çıkarsa oluşacak büyük rezalet yine onları sığanacakları Rablerine döndürür.

Dışarıdan dinle alakası görünmese bile içeride kalplerinde ortalamadan hayli yüksek bir sığınma ihtiyacını kolaylıkla keşfedebilirsiniz. arasıra artık bu hayata şekil vermek için hamle yapanlar akrabaları ve yukarıdaki dört mekandan arkadaşları tarafından hemen ve zorla bu fikirden vazgeçirilip yeniden o işkenceli hayata döndürülür. zaten bu kadar hırpalanmış üzülmüş, kendisi sahiplenmediği hayat üzerine zorla giydirilmiş bir insanın kaçacağı yer camii yada meyhane değil ancak kabirdir.

Bu şartlar çağın değişmesi ile artık geride kalıyor. şimdiden çevremizde uzun süredir birlikte arkadaş ve dostları ile yaşayan on yılları geride bırakan gay ve lezbiyen çiftlere hergün yenileri ekleniyor. çok yakında tüm kimliklerin hür olduğu ve kabul edildiği sağlıklı bir topluma doğru adım adım gidiyoruz. artık kahvehanelerde travesti oğlunun işe başlamasını tebrik edenler, maç seyretmeye lezbiyen çift olan arkadaşları ile giden aileler, hamamları uzun süreli gerçek dostluklara vesile eden ciddi arkadaşlıklar, camiilerde kulluklarını iftiharla ve şükürle Rablerine sunacak ayakları yere basan şuurlu mü'minler ortaya çıkıyorlar. Sanıldığı gibi ortaya çıkmaları ile topluma yayılmadığını zaten evvelden beri onların bu kimlikleri olduğunu herkes öğreniyor.

geçmişin ağırlığından silkelenip geleceğe bakabilmek çok büyük bir adımdır.

6 yorum:

  1. gene izin istesem, blogumda biraz kısaltarak yayınlamak için, ayıp olmaz değil mi Eflatoon?

    YanıtlaSil
  2. arkadaşım elbette izin senin...

    YanıtlaSil
  3. merhaba,
    maalesef blogunuzun isminde önemli bir hata var. "İslam", inandığınız dinin adıdır; buna inanarak "Müslüman" olabilirsiniz. inancınız sorulduğunda, "İslam'ım" demiyorsunuz, "Müslüman'ım" ya da "İslam'a inanıyorum" diyorsunuz, öyle değil mi? bu yüzden, blogun başlığı "Gay ve Müslüman olmak" ya da "Gay olmak ve İslam'a inanmak" şeklinde değişse, daha doğru bir anlatım olacak.

    hoşçakalın, yazmalara devam. :)

    YanıtlaSil
  4. desteğiniz için teşekkür ederim.

    buradaki kelimeleri örfi manada kullanmak istemiyorum. müslümanım dediğimde olmuş bitmiş kazanılmış ve üzerinde taşınan bir sıfat anlatılıyor. oysa islam olma sürekli tazelenen bir fiil olduğunu anlatmak istiyorum. okuyucum bunu hissetsin diye böyle bir yol seçtim. bu herkes kullansın diye bir tavır barındırmadığından sadece altındaki manaya işaret olarak bakılmalıdır.

    daha detaylı şurada izah da etmiştim:

    Gay ve İslam Olmak

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Eflaton. Sayfana yeni haberdar oldum ve okumaya başladım. Çok güzel ve bilğilendirici. Tebrik ediyorum seni bu konuda. Ayrıca bir konuda iznini rica edecegim. Yazılardan bazılarını facebookda yayınlamam mümkünmüdür? Yaklaşık 5000 kişinin olduğu bir eşcinsel sayfam var ve buranın sürekli takipçilerininde hoşuna giderek okuyacagını aynı zamanda birçok konuda aydınlanacagına inanıyorum. İzninle burada paylaşmak istiyorum. Şimdiden yayınların ve emeklerin için teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  6. tebrikin için teşekkür ederim.

    elbette arkadaşım... kaynak göstererek dilediğin gibi paylaşabilirsin...

    dilerim bu gayretler ümitsizlere ümit, karanlıktakilere bir ışık olur...

    YanıtlaSil