
Modern çağlar, bizlere modern kavramlar ve modern ürünler sunuyor. küçüklüğümüzden itibaren çizgiromanlardan ve çizgifilmlerden başlayan, yetişkinliğin her türlü sıfatı içine kadar sızan, görsel imzalar ve figürler modern çağın çizgilerini belirliyor. çocukluktan yetişkinliğe tüm hayat kesimlerinde ve ifadelerinde bu ölçülerden yararlanıyoruz. kimi zaman bu bir süper kahraman kimi zaman da yeni bir moda olarak sunuluyor. tüm bu ürünlere ve figürlere sahip olma açlığı tüm bir medeniyetin iştahını artırıyor.
klişe olan bir anlam yada şekil bir kültürün anlatmak istediği manayı çarçabuk ve yüzeysel olarak göstermesini sağlar. bu kimi zaman yeni kuşaklar için kullanılır. okullarda çocuklar hem ailelerinden hem okuldan pek çok mana parçalarını bir araya getirirler. kenar mahallelerden gelen öğrencilerin aileleri onlara uzun ifadeler ve cümleler kurmak yerine klişelerle istenileni aktarırlar. "erkek adam dediğin maça gider, karı becerir, sigara içer." bu klişe genç öğrencinin başarması ve olması gereken bir ölçü olarak önündedir. göreceli eğitimli aileler ise daha iş bitirici ve bunun için gerekirse ufak yalanlara cesaretlendirir bir tavır sergilerler. yani aslında birbirinden farklı olmayan yanlışlar ders verilmiş olur. tüm bu elde edilen, okul sofrasında felsefe ile çeşnilenip afiyetle yenilir. okul çıkışlarındaki öğrencilerin hallerini görüp eleştirmeye kalkanlar bu sebeple haksızdırlar. "yeni nesil bozuluyor" diyen kendi neslini tenkit ederek başlamalıdır. hem de bu milletin cahilce evladına verdiğini tadil edecek alimler, toplum bilimciler, ahlak uzmanları doğrudan ortada görünmemektedirler.
klişe olumlu olarak dinde yerini almıştır. tüm dini motiflerde kişiye hareketin örneğini gösteren bir klişe vardır. ak sakallı yaşlı adam klişesi her zaman sorulana güzel cevap veren mütebessim bir ihtiyar olarak hikayede yerini alır. mü'minler bu klişelerle insanın değer verilmiş ve dünyada incelikleri öğrenmesi gereken bir kul olduğunu algılarlar. müslimler ise biraz daha algılarını öteye götürürler. islam hayatı siyah beyaz görmediği gibi klişelerden de farklı dersler verir. insanlara "klişedeki gibi ol" değil "klişedeki dersden istifade et" mesajını verir. çünkü İslam, insanı bireysel olarak değerlendirir. herbir insanda Allahın ayrı pek çok has yada umumi esmasının parladığını ders verir. o zaman klişeler de kendindeki bu esmaya dikkat çekmek için araçtır. hadislerde ve ayetlerdeki korkutma yada sevdirme gayretli pek çok ders, kıssalarda yakınen tanıdığımız pek çok kahraman bu klişe kavramı içinde yerlerini alırlar.
kişisel karakter, pek çok özellikten oluşur. bu özelliklerden genel olup psikoloji incelemesi içine giren ve başkasına kendimizi tarif ederken kullandığımız özellikler kimliklerimizdir. kimliklerin baştan mı olduğu, sonradan mı elde edildiği bilinemez. kimlik kişinin kendisinde, ifade edildiği andan itibaren vardır. başkasının o kimliği sizde görmesi hali ise sizi daha önce belleğindeki bir klişe ile benzetimleyerek çıkardığı sonuca göre itham etmesidir. bu o kimliğin gerçekliği hakkında bir şey vermez. bu kimliğin gerçekliğini belirleyen kişinin bunu bizzat kendi ifade etmesidir. kimlikler dışında ki özellikler ve ifade edilemeyen pek çok gizli bilinçaltı refleksleri ile beraber hepsi kişinin davranış dünyasını oluşturur.
"imanın var olup olmadığı sorguyla anlaşılır. Mesela ami bir adama, Saniin, cihat-ı sittesiyle kabza-i tasarrufunda bulunan alemin herhangi bir cihetinde mekan ittihaz etmesinin mümkün olup olmadığı hakkında bir sorgu yapıldığı zaman, "Hiçbir cihette değildir, olamaz" dese kafidir. Çünkü, nefy cihetinin, yani Saniin hiçbir cihette olamayacağı hakikatinin onun vicdanında sabit olduğuna delalet eder. "(İşarat'ül İ'caz) yani kişinin dini kimliğinin varlığını, o itikadın zıttına bir seçeneğe ihtimal vermeyişi isbat eder. bu şekilde ifade edebilmesi ile de bu kimliğe sahip olduğunu ortaya koyar. imana sahip olduğunu göstermek için klişelerdeki gibi olmak zorunda değildir. edep gereği o klişelerden istifade ederek iman kardeşleri ile ortak bir davranış gösterir.
milli kimliklerde de aynı gerçekler ortaya çıkar. birey kendini ifade tarzı ile ve diğer milletlerin algılarından farklı olduğunu kendi ifade etmesi ile milli kimliğini göstermiş olur.
bu klişeler bazen yanlış anlaşılır ve aynısı ile olunmak gereği kişiye yüklenirse ya kişi yapamadığı için o kimliği ifade etmekten ve kendisini böyle tanımlamaktan vazgeçer. zencinin artık kendini zenci görmek istememesi gibi... yada yapmacık hareketleri ile espiri konusu olur. normal bir adamdan süpermen olması istendiğinde oluşan kare buna örnektir. halbuki süpermen klişesi toplumda yanlışlara bireysel hayır demekle, toplumsal bir ruhda, o yanlışa süpermen gibi bir güçle karşı durulacağını anlatır. yada daha islamdan bir örnekle, tüm islami kimliğin dersini alanlar bir araya geldiğinde Hz. Peygamberimin (a.s.m) ruhu ortaya çıkar. evet tüm alem-i islam, Hz. Peygamberimin (a.s.m) manevi karakterini kendinde beraberce göstermektedir. yada tüm milli kimliği paylaşanlar bir arada düşünülünce o milletin klişe karakteri ortaya çıkar. islamın askeri Türkler, zeki Araplar, tatlı dilli İranlılar gibi... tersine, dışarıdan bakıldığında da eğer kötü örnekler o millete maledilirse bu sefer negatif manalar yüklenir. genelde karikatürize olan bu tür kavramlar karşımızdaki bireyi hem tanımaya (milli ortak paydasını anlamaya) hem de tanımamaya (çünkü kendi bireysel farklılıklarını ihmal etmeye) sebep olur.
eşcinsel kimlik de bireyin cinsel kimliğidir. bu kimliğe sahip olmak benzerlerini ayırıp kendine yaklaştırır. lakin eşcinsel kimlik taşımak, ideal eşcinsel bir çevrenin parçası olmak değildir. eşcinselliğin kendi içinde pek çok klişeleri vardır. isimlendirmeler ile pek çok renkli alt gruplar oluşur. eşcinsel genç bu klişelerden kendisinde gördüğünde bunları bir renk olarak algılamalıdır. eğer bu klişeleri olunması gereken ideal gibi görürse süpermen olmaya çalışan adam gibi toplumda gülünç hale düşer. özellikle çevreden buna yönlendiren insanların etkisinde kalmamalı, kendisindeki özellikleri keşfetmeye, geliştirmeye, yüzlerini Kur'ana çevirmeye odaklanmalıdır. maskülen bir erkekliği de feminen bir kırıklığı da taklit etmek sizi kendinizden uzaklaştırır. davranışın sebebi "dediler diye" değil, "ben bu kimliğe sahip olduğum için" olmalıdır. böyle olunca o zaman eşcinselin gerçek değeri ortaya çıkar.
eşcinsel, davranışından ve hareketinden belli olur yada olmaz. eşcinsel göreceli olarak çevresinde kızlarla yada erkeklerle daha çok dostluk kurar yada kurmaz. eşcinsel dindar olabilir yada olamaz. eşcinsel ömürlük bir aşk bulabilir yada bulamaz. eşcinsel güzellik, fiziki sportmenliktir yada şişmanlıktır. bu görüntülere takılmayıp yaşayanlar hayatı tüm güzelliği ile kazanırlar. klişelerle yaşayanlar hayatlarını ifade etmeyi daha kolaylaştırır lakin yaşlandıklarında, yaşayamadıkları bir hayata hayıflanırlar.
hayatın manasını algılamak ve pişman olmamak için eşcinsel doğru olana daha açtır. Allaha sığınmaya daha muhtaçtır. Dua onun için bilinmezin ardını görmeye en büyük anahtar olabilir. henüz yaşıyorken tüm iştahınızla Allahtan hidayeti yani doğrunun ve yanlışın önünüzde açılıp aydınlanmasını dileyin. Allahın şefkati sizi bugüne getirdiği gibi gelecek güzel günlere de götürecektir.