9 Haziran 2010 Çarşamba

Homofobi ve İman 2

insan kendi alemine dışarıdan gelen dürtüleri mesajları ve bilgileri yorumlar. bu yorumu yaparken kendi iç kabullerini ve önceden sınayıp kabul ettiği şablonlar ile yapar. eğer şablon ve ölçüsü yoksa o zaman gelen mesaja cevap ve tepki de ölçüsüz olacaktır.

dini kimliği ile dini bilgileri yorumlamak göreceli olarak kolaydır. eğer cahilse o zaman tepkileri fanatikçe olur. milli kimliği olan birisi milliyetçiliğini, diğer milletlerin onun güzelliğini tamamladığı, insanlık içindeki en güzel renk olarak görüyor ve yaşıyorsa yorumu tüm dünya kardeşliğini içine alır. eğer tek gerçeğin kendi milli değerleri olduğunu ve dışındakilerin çirkinliğine hükmetmiş ise artık o faşisttir. cinsel kimlik de bu formüle uyar. sahip olduğu kimliğin karar taşlarını oluşturan değerler tüm "diğerlerini" tanıyarak kendi güzelliğini tabir ediyor ise sağlıklı bir cinsel kimlikten bahsedilir. yoksa artık bu homofobidir.

insan basit bir teknik cihaz gibi olmadığı için bu hatalı düşüncenin teknik tamiri de kolay değildir. fanatism, faşism yada homofobi çok derin ve zor bir tedavi yöntemi ve bilgilendirme ister. çünkü yanlış parça bilincin ne kadar derininde, hayatın ne kadar erkeninde ise o denli kemikleşmiş ve değişmesi o denli zor hale gelmiştir.

çoğu kere bu hatalı durum, kişiler bir cinayet sonucu mahkemeye yada bir şikayet sonucu muayenehaneye geldiğinde farkedilir. ya gelemeyenler? ya ortada hala gezinenler? ya hala bize bir kimliğimizden ötürü nefretle bakan bakışlar?

yanlış eylemin çapı büyüdükçe basının ilgi odağı olur. kendini çoğunluk zanneden ve azınlıktan herhangibirine sırf o kimliği onda zannettiği için şiddet uygulayan ve güya kendine gelebilecek bir tehditi savmak için karşısındakinin canına kasteden bu problemli bireyler için artık hem hukuki bir ceza hem psikolojik bir terapi hem ciddi bir bilgilendirme gerekmektedir.

insanlar ise tüm detaylardan arınmış ve artık özü uçmuş bir haber olarak sanki birbiri ile ortak metni yokmuşçasına haberdar olup toplumlarındaki oluşan hadiselere hayret ederler. oysa bir yerlerde arşivler aynı dili konuşmakta, birileri aynı hastalığa işaret etmektedirler.

öfkeli saldırının alt metninde karşısındakini yoketme isteği onu görür görmez çıkmaz. bu istek karşıdakini izlemeye engellenemez bir istek duyup, takip edip, güya hasım kabul ettiği o kimlikten insaniyeti görmeye başladığı, aslında onun da kendi gibi olduğunu hatta kendinde ondan da çok şeyler olduğunu farketmeye başlaması ile çıkar. önceden aldığı yanlış bilgiler bunun büyük bir pislik olarak şimdi ona da bulaştığı alarmını verir. artık kaynağı kurutmak gerekmektedir. halbuki kendinde gördüğü bulaşma değil, zaten baştan beri varolan karakteridir. bu karakteri edeplendirmek ve prensipleri olan bilgi ile hareket eden bir şahsiyet haline getirmek maalesef o ortamda kişinin kendisinin görebileceği bir durum değildir. eğer diler ve ister ise o bedenin sahibi onu o erdemli seviyeye yöneltir. bunu talep etmek birinci adımdır. neticesini ise islam "iman" olarak tanımlar. gerçekten de sad-ı taftazani'ye göre iman, kişinin kendi cüz-i ihtiyarisini, gayretini, gösterdikten sonra, Allahın dilediği kulunun kalbine ilka ettiği bir nurdur. bu nur, bu ışık baktığı heryeri aydınlatıp manzaranın tekil olduğunu ve o bütünlüğün içinde, bütünlüğün sahibinin kontrolü altında emniyet duymayı netice verir. imandan gelen huzur halinin bir manası da budur. bu ışık her nereye bakıyor ise orada bütünlük vardır. ister dini milli ister cinsel kimlikler, ruhlar yada eşya farketmez. birey bu büyük ordu içinde görevini bilen ve ahenk ile hareket eden bir er gibi yerini alır. tüm ahenkten doğan şereften ve neşeden payını alır. bunu bilir, hisseder ve yaşar. bu ahengte olan yüz kişiyi ihtar ederek dikkate sevketmek, bu şuuru taşımayan on adama şuur kazandırıp uyumlu hale getirmekten daha kolaydır.

sosyal hayatın ahengini isteyenler kur'anın mesajlarını dikkatle algılamak zorundadır. başı ağrıyanın ilaca ihtiyacı daha fazla olduğu gibi, kimliklerinden ötürü canı acıyanın da bu mesajlara ihtiyacı herkesten fazladır.

13 yorum:

  1. Yine her zamanki gibi mükemmel olmuş abicim. Tiryakisiyim yazılarının.

    Başarılar.
    Selametle (=

    WhyBe

    YanıtlaSil
  2. arkadaş haklı...gerçekten yüreğimde ılgıt ılgıt hissederek okudum.harika bir gerçek yansımı...çok teşekkürler bu güzellik katkılarınız için...

    YanıtlaSil
  3. kardeş gözünü seveyim insanların aklını karıştırma.Kuranda açıkça yasaklanan,bizzat Allah tarafından BÜYÜK BİR SAPIKLIK olarak görülen eşcinselliği meşrulaştırmayalım.meşrulaştırmaya çalışsak bile bunu İslamla yapmayalım.Allah rızası için...Kafir bile olsan dinimle böyle savaşma...
    Ömer Yüce

    YanıtlaSil
  4. @whyBe
    sizlerin desteği, Allahın inayeti ile inşallah devam edeceğiz...

    @ömer yüce
    ne güzel açık adınla yazmışsın. ben de açık adımla yazmak isterim. topluma açık kimliğim ile, katkılarımla, vergilerimle askerliğimle, mesleğimle burdayım demek isterim. o gün gelene kadar sadece eflatoon olarak kalacağım...

    o gün gelene kadar da benim gibi kimlikleri olan arkadaşlarımın en çok ihtiyacı olduğunu düşündüğüm şefkati onlarla paylaşacağım. en büyük şefkat ise Allaha aittir. en büyük teselli ise islama aittir. en büyük mesaj ise kur'ana aittir. bu mesaj "tüm insanlığa" derken, biz nasıl hariç kalabiliriz? biz olmassak kapsama alanı eksik kalır.

    birşeyler yeni çıkmış da meşruluk zemini aranıyor değil ki, asırlardır zaten var. görmezden gelip yalanlarla üstü örtülmesi ahlaka edebe islama imana yakışmadığı için eşcinselliği tanımak zorundasınız. eşcinselim deyip sizin gözleriniz içine bakabilen bir insana tebessüm edebiliyor olmanız size, sizin istediğiniz kalitede bir toplumu kazandıracak. sizin istediğiniz kalitede baba ve anne profili, kardeş karakteri kazandıracak. yaşanan yalan hayatlara siz dur demiş olacaksınız. bugüne değin geldiği gibi saman altından yürütülen su gibi olsun istemezsiniz.

    sizin bildiğiniz eşcinsel profili onu tanımanızla daha ayakları yere basan ve toplumda yerini alan bir profile değişirken sizin bildiğinizden çok daha fazla olduklarını da farkedeceksiniz...

    siz bu blogdaki yazıları okumaya devam edin. eşcinsel olmasanız bile size yararı olacaktır. çünkü bu blog dini kimlikle savaşan değil bu kimliği iftiharla alıp sinesinde taşıyanlara ithaf edilmiştir...

    YanıtlaSil
  5. Maksadınız ne?

    İnsanların aklına bunları sokarak ne elde edeceksiniz?

    Sizde az zamanda çok işler başarıyorsunuz :) Ahir zamanda bir günah , bir günah olarak kalmıyor , intişar ediyor, siz de bunu aleni ilan ile buna delalet ediyorsunuz.
    Neden anlamıyorsunuz ki yaptığınız ve savunduğunuz şeyin hiçbir semavi dinde yeri YOK.

    Hiçbir dönemde ve hiçbir eserde buna delil olacak bir yazı gösteremezsiniz..

    Madem ihtiyar elinizde değil( diğelim) o halde bu imtihan ile başa çıkmaya çalışmak varken , hayasızca intişarına çalışmak BOZULMAmIŞ BİR VİCDANI TAZİB ETMELİYDİ!

    Sizin böyle bir durum ile imtihan olmakdan ziyade ; ''edepsizcesine meşrulaştırmak ve taraftar aramak '' gibi bir hatanız var..

    Şayet bir parça vicdanınız varsa aklınızı ve nefsinizi, batnın ve fecrin esaretinden kurtarır ve harama teşvik olmakdan vazgeçersiniz

    YanıtlaSil
  6. maksadımızı soruyorsunuz. ifade tarzınızdaki hissi çıkışı ve dinlemez tavrı bırakıp yazıları okursanız anlarsınız ki, sadece maksadımız insanca yaşamak, varlığımızın kimliklerini kabul etmek ve uyum içinde ifade edebilmektir...

    insanlar burada eşcinselliği öğrenmiyorlar. zaten varolanı yüksek sesle söyleyebildiklerini görüyorlar.

    buradaki ifadelerle sizin inancınıza saldırılmıyor. tam tersi inancın yalansız olabilmesi için bu inancı paylaşanların samimi ve rahat bir şekilde kendilerini ifade edebilmesi gerekiyor. hem tüm insanlığa hitap edebilmesi için elinizin tersi ile itmek yerine ilgi ve şafkatle muhatap almanız lazım. bu sizi küçültmez tam tersi ecdadınıza duyulan saygıyı size de kazandırır.

    bir şey YOK diye bağırıp haykırmak için her tarafını araştırmak ve bilmek gerekir. panikle ilan edilen ve umumi meselelere bakan bu hükmün kıymeti olmadığını siz de biliyorsunuz.

    burada eşcinselliğin neden olduğu ifade edilmiyor. madem var, o zaman bu kimliği inkar etmeden, nasıl hayatımızda bir bütünlük ve uyumluluk içinde ifade edebiliriz konusuna bir adım ve önçalışma olarak ele alınıyor.

    eşcinsel deyince vicdansızcasına aklımızı ve nefsimizi batnın ve fercin esaretine vermemiz olarak algılamanız kötü. dışarıda sizin fantazi dünyanızdan farklı bir hayat var. gerçeği görmek için dışarı çıkın. önermeden önce muhatap olun ve iletişime geçin. kapalı olmak bir sahabe modeli değil...

    bir gence iman dersi vermek demek, kur'anın onun başına ölümü vurması ile onu heveslerinden ayıltması demek, ölümü sizin tutup onun başına vurması değil. siz kur'anla insanları yanyana getirmek için uygun bir zemin oluşturursunuz. kişilerin algılarına veya kabuldeki gelişmelerine karışamazsınız. müdaheleden ya taklit ya şüphe doğar.

    eminim rahat bakabildiğinizde siz de içinizdeki eşcinseli keşfeder hatta onunla barışabilirsiniz...

    YanıtlaSil
  7. Zaten varolan eşcinselliklerini yüksek sesle söylemeleri değil yapılan, bunu meşrulaştırmaya çalışmak ,hem de sizin aracılığınızla.

    Size anlatmak istediğim şeyi göremiyorsunuz, zira size yapılan muhalefeti kaldıramıyorsunuz, sebebi ise sabıkan dediğim gibi vicdanınızdaki ''acaba '' noktası.

    Neden sadece bu kimliğinizle var olmaya çalışıyorsunuz?

    Sizi siz yapan şey sadece cinsel tercihinizmi? sapkın hissiyata sahib olmayan ve meşru bir zemınde zinaya girmeden helal daire keyfine kafi gelen her müslüman bu kimliği ilemi bilinmek ve görülmek istiyorki siz habire cinselliğinizin ezikliği ile bunu dillendiriyorsunuz?

    yazılarınızın birçoğunu okudum, hem hissi de değilim, sadece bunları yazabilecek birisinin livatayı meşrulaştırmaya çalışmasını fehmedemiyorum...

    *******madem var, o zaman bu kimliği inkar etmeden, nasıl hayatımızda bir bütünlük ve uyumluluk içinde ifade edebiliriz konusuna bir adım ve önçalışma olarak ele alınıyor******

    demişsiniz , peki neden bunun haram olup olmayışını dert edinmiyorsunuzda sadece dünyevi uyumluluğundan bahs ediyorsunuz?

    Cerbeze ile aldanıyorsunuz, zira her zişuur bilir ki; ''masiyette devam eden onun masiyet olmadığını iddiaya başlar'' hatta tevbe ile siper almazsa darulikabı inkara kadar gider.

    Muhtelif yerler mevcud eserlerde, sanırım sizde biliyorsunuz buraları, eyyüb (as)ün kıssai meşhuresindeki 3 örnek, ve nihayetinde kalblerin mühürlenmesi, size çok şey ifade etmeliydi..




    Aynanın birde karşısına geçin bu vecheden müşahede edin olanları..

    size satırdan yazacak olsak tonla ayet ve hadis naklederiz lakin sizin maksadınız işin iç yüzünü görmek değil..


    Sizi tüm cihan kabul etsede hatta kimliksiz kimliklerinizi aleni ilan edebilecek bir konuma gelsenizde, bu ancak kabir kapısına kadar olacak..

    Ve hiçbirzaman o grubun(!) mensubu olamıyacaksınız! zira biz günahkara değil günaha karşıyız, siz ise günahı günah kabul etmiyorsunuz

    YanıtlaSil
  8. imtihan deyip de işin içinden kolayca sıyrılmaya çalışmak akıl karı mı?oh ne ala..bekara karı boşamak kolay ya,efendiler bizi ya imtihana maruzzede ya da imalat hatası olarak kabul ediyor ki işlerine/kolaylarına bu geliyor...nasreddin hoca hazretlerinin dediği gibi:damdan düşeni damdan düşen anlar,eşcinsellik hakkında konuşabilecek en son sizlersiniz,bir eşcinseli anlayabilecek donanıma sahip değilsiniz çünki.eminim Rabbim en azından size empati denilen güzelliği bahşetmiştir? o da mı yok yoksa???

    YanıtlaSil
  9. güzel cevap kristal; gayderviş de şöyle diyor:
    bu makaleyi de okuyun.

    YanıtlaSil
  10. Eşcinselliğin dindeki yeri nedir? Bloga eleştiri yöneltenlerin çıkış noktası bu, anladığım kadarıyla. Fakat adına konuşmak istemem ama Eflatoon'un çıkış noktası ise: eşcinselin dindeki ve Allah'ın nazarındaki yeri nedir? Daha içeriden ve insani bakış açısına sahip. Çünkü meseleyi içeriden değerlendirebilecek bir niteliğe sahip kendisi. Reddiye yazanların hangisinde bu özellik var veya bunu eşcinseller kadar anlayabileceğinizi iddia edebileceğiniz ilim ve anlayışa sahipsiniz? Öncelikle bu soruyu samimi bir şekilde kendinize sorunuz.
    Eşcinsellik bizim beşeri yönümüzün bir parçası.
    Aynen sizin karşı cinsten hoşlanmanızın sizin kimliğinizin parçası olduğu gibi. Bu da sizin beşer olmanızın bir sonucu. Sizin cinsellikle imtihanınız evlenene kadar sürerken bizimkinin bir ömür boyu sürecek olmasına hangi insaf ölçülerine göre karar verebiliyorsunuz? Ayrıca bizim sadece cinsel kimliğimizle biliniyor olmamız bizim onu önplana çıkarıyor oluşumuz değil sizin nazarı dikkate sunuyor olmanızdır. Evet bizim için de, 99 güzel hasletime rağmen 1 menfi görülen huyumuzdan ötürü hakkımızda adaletsizce bir hüküm verilmesi zulm-ü mahzadır.
    Lütfen bu konuda hüküm verirken önce ilmin nokta-i nazarından bakınız. Bu konuda ilmi araştırmalar gün geçtikçe ilerliyor. Meseleyi anlamlandırabilmek için Kur'anın ilgili ayetlerini yorumlayabilecek bir hikmetle bakmak gerekir. Allah bize ayetlerini afak ve enfüste aramamızı emrediyor. Ne kadar hakikat aşığıyız. Knedimize soralım.
    Kıyamete kadar geçerli olacak Kur'anı dünün yorumlarına hapsetmek başta Kur'ana saygısızlıktır. Kur'an dinamik bir kitaptır. Kur'anı anlamak ve araştırmak konusundaki tembelliğimizin suçunu selef alimlerin dar bilgilerine atmayalım. Her şeyi layıkıyla Allah bilir.
    Saygılarımla... hakkiarar@yahoo.com

    YanıtlaSil
  11. arkadaşlar dindar gayler eklesin

    paroksetinchl@hotmail.com

    bekliyorum

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar ben 15 yaşındayım ve eşcinsel olduğumu 2 yıl önce fark ettim. Burada yazılan yorumları okuyunca gördüm ki bazı insanlar bizim
    kendimiz istediğimiz için veya sapkın olduğumuzdan dolayı bu yolu seçtiğimizi sanıyorlar. Ama size soruyorum bir insan niçin kendi doğasına karşı çıkıp kendi cinsine ilgi duymak ister ki? Mesela siz kadınlara ilgi duyarken kendizi niye erkeklere ilgi duymaya zorlayasınız ki? Bu doğuştan gelen bir şey ve değişmiyor. Ben çocukken çocuklarımın olacağı zamanı hayal ederdim. Ama şimdi biliyorum ki belki de hiçbir zaman çocuğum olamayacak. Ben dua ediyorum her zaman eşcinsel olarak yaşarken kendime hakim olabilmemde Allah bana yardım etsin diye. Bilemiyorum acaba kendime hakim olamayıp kötü şeyler yapar mıyım? Kendimi bazen çok kötü hissediyorum. Ama onun dışında şu an için unutuyorum eşcinselliğimi kafama takmamaya çalışıyorum, çünkü biliyorum ki değişmeyecek. Ama ileride bu başıma büyük sorunlar açacağı zaman ne yapacağımı bilmiyorum.

    Bir şey daha söylemek istiyorum: bizden olabildiğince tiksinip, her fırsatta aşağılayanlar neden olarak eşcinsellerin girdiği ahlaksız ilişkileri gösterirken heteroseksüellerin çoğunun da evlilik dışı ilişkiye girerek en az eşcins.lerin yaptığıyla eşdeğer (sonuçta ikisi de zina değil mi) şeyler yaptığını düşünmüyorlar mı?

    YanıtlaSil
  13. @hakkıarar
    desteğin için teşekkür ederim.

    @adsız
    sen hem genç hem önyargısız bir bilincin bu garip dünyaya seslenişi olmuşsun. evet ortak paydalarımızı özetleyiveren yorumuna katılıyorum.

    öte yandan bizi bugünlere getiren Rabbimiz gelecek güzel günlere de götürür. hiç mütessir olma, üzülme ve ümidini kaybetme... en zor sorunların en kolay güzel ve masrafsız çözümleri Allahtadır.

    YanıtlaSil