28 Haziran 2011 Salı

Mi'raç la hayatımıza girenler...


Mi'raç gecesi tüm islam alemi için kutlu olsun.

Mi'raç tek bir isim olmakla beraber birçok manayı içine alan bir anahtar olmuştur. bu gece ile idrak edilen ve anlaşılan ilk aklıma gelen manalar şunlardır:

iman hakkı kabul ve tasdik, islam ise hakka taraftarlıktır. bu gece kabul edilen ve tasdik edilen merci bizzat gözle müşahede edilmiştir.

nübüvvet, iman için zaruridir. madem ki kainatın sahibi ölü değil hayattadır ve canlıdır. o zaman duyar ve görür, duyduğunu ve gördüğünü de ifade eder. bu ifadeye muhatap olan; onun katında bizim elçimiz olup bizi ona sevdiren, bizim aramızda O'nun elçisi olup, onu bize sevdiren bir peygambere ihtiyaç vardır. bu gece ile bu mana tamam olmuştur.

insan bir beden ve bir bireydir. ama kendisine emanet edilen özellikler ile temsil kuvvetine sahiptir. seçilmiştir, başkalarının ve kendisinin varlığını ifade edebilir ve bu ifadeyi herşey namına genişletip temsil edebilir. evet, kimin milleti himmeti ise o tek başına bir millettir. hatta bu temsil manası o kadar genişler ki, muhatap olduğu Rabbi karşısında kendisini, kendi kimliklerini, sevdiklerini ve ilgili olduklarını, hatta tüm mahlukatı temsil edebilir ve onların taleplerini iletebilir ve öyle de olmuştur.

bu ilginç özellikleri ile beraber Mi'raç, islamın farklı yönünü de ortaya koyar. en kadim ve düsturları geleneklerin tozları altında kaybolmuş dinlerden en yakını olan hristiyanlığa kadar tüm dinlerin temel esası olan "önce tabi olmak" gerçeği islamda yerini "önce müşahede ve gözleme" bırakır. gözüne rast geleni değerlendirmekle başlar. isra süresinde mi'raç hakikatı da gözlem çevresinde gelişmeye başlar. yukarıda benim farkedebildiğim manalarla gelişir ve detaylarında saklı daha onlarca kıymetli farkla meyvelerini verir.

bu güzel tefekkürün kaynağı olarak BURADA miraç risalesini tavsiye eder, bu gecenin hepimiz hakkında mübarek olmasını niyaz ederim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder